Osman Hamdi Bey'in, öncü eserlerinden birinde Diyarbakır'ın renkli ve çeşitli giyim kültürüne dair önemli detaylar ortaya çıkıyor.

Eserde, Diyarbakırlı Müslüman, Hristiyan ve Kürt erkeklerin giyim tarzları inceleniyor.

Derbi sonrası kavga çıktı Derbi sonrası kavga çıktı

ERKEKLERİM GİYİMİ

Gi̇yi̇m1 Erkek

Müslüman erkeklerin parlak ve yumuşak nohut rengindeki cübbeleri, Hristiyan erkeklerin ise koyu renklerde çuha giysileri dikkat çekiyor. 

Ancak, her ikisinin de giyiminde çizgili ipekliden, baklava desenli kuşaklar kullanıldığı ve ayaklarındaki mestlerin benzer olduğu görülüyor.

Başlıklarda ise belirgin farklar ortaya çıkıyor. Müslüman erkeklerin sarıklarının sadece beyaz veya yeşil renkte olduğu ve sarıklarının düzgünce sarılarak arkada mavi ipekliden püsküllerle süslendiği belirtiliyor.

Palulu Kürdün, entari yerine beyaz, pembe, saman sarısı veya gök mavisi renginde parlak ve tek renkli ipekten bir cins sabahlık giydiği,  başına kaba beyaz keçeden yapılmış, etrafının yemeni mendille hacimli bir şekilde sarık haline getirildiği bir kalpağın geçirilmiş olduğu  ifade edilir.  

KADINLARIN GİYİMİ

Gi̇yi̇m 1 Kadin

Kadınlar arasında da çeşitlilik göze çarpıyor. Diyarbakırlı Müslüman kadınların evlerinde uzun entariler ve geniş şalvarlar giydiği, başlarına ise hotoz adı verilen kalın bir fes taktıkları ifade ediliyor.

Hristiyan kadınların ise çizgili ipekli gömlekler giydiği ve başlarında hotozlarla süslenmiş fesler taşıdığı belirtiliyor. 

Palulu Kürt kadınların ise renkli giyimleriyle dikkat çektiği ve başlarını ipekten yapılmış bir takke ile örttükleri aktarılıyor.

Bu resimler, yöresel giyim kültürlerinin çevresel etkilerden de etkilendiğini gösteriyor. Ancak, tüm bu farklılıklara rağmen, Cumhuriyet öncesi ve sonrası dönemlerde giyimde bir eşitlik arayışının olduğu ve geleneksel kıyafetlerin korunmaya çalışıldığı vurgulanıyor.

Osman Hamdi Bey'in eseri, bize sadece bir dönemin giyim tarzını değil, aynı zamanda o dönemin sosyal ve kültürel yapısını da yansıtıyor. 

Bu eser, Türkiye'nin zengin ve çeşitli giyim kültürünün önemli bir belgesi olarak dikkat çekiyor.

KAYNAK: Ankara Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Zahide İmer

Editör: EYYUP KAÇAR