Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Afrin’e yönelik operasyona tepki göstermesi nedeniyle 27. Dönem Milletvekili Kemal Bülbül hakkında 2018 yılında dava açılmıştı.
Bülbül, “Afrin’e yönelik Pir Haber Ajansı’nda (PİRHA) yayınlanan haberi paylaştığı için de suçlanmıştı.
15 Kasım’da yargılanmaya başlanan Bülbül, bugün ikinci kez mahkemede ifade verdi. 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Pir Sultan Abdal kültür Derneği (PSAKD), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) yöneticileri, HEDEP ve CHP’li milletvekilleri ile sivil toplum örgütlerinin yöneticileri de destek verdi.
‘İLLA KERBELA’YI ANMAK İÇİN KERBELA’YA GİTMEK GEREKMİYOR’
Duruşmada ilk olarak HDP Milletvekilliği ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin önceki dönem genel başkanlığını yapan Bülbül savunma yaptı. “Suç sayılan durum bir düşünce ifadesidir” diyen Bülbül şunları kaydetti:
“Ben burada yurt barışı, halkların eşit, özgür yaşamasını, Afrin’de, Türkiye’de kan dökülmesin diye söz demişim. Kürt, Alevi ve sosyalist olduğumu belirtmiştim. İlla Kerbela’yı anmak için Kerbela’ya gitmek gerekmiyor. Suriye’de de IŞİD zihniyeti ile katliamlar yapılıyor. Bu nedenle Kerbela’yı referans gösterdim. Asla bir halkı kin ve nefrete teşvik yok. Bunun bana yönlendirilmesini de suç sayıyorum. Berkin Elvan, Metin Göktepe ve Hrant Dink ile ilgili yönlendirilen suçlamaları da kabul etmiyorum. ‘Halkı karşı karşıya getirmek’ diye bir şey yok. Suçlamaları kabul etmiyorum. Zorlama bir suçlama var. Sosyo psikolojik bir baskı oluşturuluyor. Sizlerin de barışı, adaleti savunmak gibi sorumluluğunuz olduğunu düşünüyorum. Temel sorun şu, savaş kandır, gözyaşıdır. Burası ne kadar mahkeme olsa da Hakk’ın da huzurdur. Dolayısıyla hakikati savunmak için savaşa karşılık, Kürt, Türk anaları ağlamasın. Başka da hiçbir düşüncem yok. Söylemim fiili bir eyleme çağrı da değildir. Sadece savaş karşıtlığı. Aynı düşüncelerimi burada da paylaşıyorum, savaş karşıtıyım. Yargılanacak bir kimse varsa iddianameyi oluşturan savcıdır.”
‘BARIŞ İÇEREN İFADELERİN SUÇ UNSURU OLUŞTURMADIĞI ANAYASA’DA DA MEVCUT’
Av. Zeki Avcı ise savunmasında “Paylaşımdaki hedef IŞİD’tir. Türkiye ya da TSK değildir. Bütün cümleler IŞİD’e karşı söylenmiş. Barış içeren ifadelerin suç unsuru oluşturmadığı Anayasa’da da mevcut. Bir örgütün ajandasına hizmet etmek demek bir örgütle aynı düşünceyi savunmak demek değildir. Müvekkilim, IŞİD’e karşı direnişi selamlamıştır. O nedenle bütün bunlar suç unsuru olarak ele alınmış. Sözlerin kime yönelik olduğu dahi araştırılmamış” dedi.
‘İDDİANAMEYİ YAZAN SAVCI KÖTÜ NİYETLİ’
Av. Coşkun Özgür Piroğlu ise savunmasında sınır dışı operasyona karşı çıkmanın suç olamayacağını söyledi. Piroğlu şöyle dem etti:
“Metin Göktepe, terörist değildir. Berkin Elvan, polisler tarafından katledilmiştir. Berkin Elvan’ın annesinin bu iddianamede yer almış olmasıyla Cumhuriyet Savcısı görevi kötüye kullanmıştır. Savcı, Aleviliği hedef almıştır. Çünkü Elvan ve Göktepe, Alevi kimliğine sahip insanlardı. Müvekkil, kimi kime karşı tahrik etmiş bu da belli değil. İddianameyi yazan savcı kötü niyetlidir. Müvekkilim, hangi eylemle suç işlemiştir? Her yer Afrin, heryer direniş sözlerinden bir propaganda çıkaramazsınız. O nedenle beraat kararı bekliyoruz.”
‘BÖYLE BİR HEYET GÖRMEDİM’
Av. Hasan Erdoğan da, “O kadar çok barış davası takip ettim ki barış sözü bu ülkede halen maalesef tartışılıyor. Barış yanlısı olduğunu, dil, din, mezhep ayrımı yapmadığını ifade ediyor. Bugün ben ‘Her yer Filistin her yer direniş’ desem suç unsuru mu olacak? Müvekkilimin, halkı kin ve nefrete teşviki söz konusu değildir. Elbette ki sivil insanların ölmemesi için fikirlerini beyan edecektir. Bu nedenle beraatini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Av. Veysi Gümüş, “Destek için buradayım. Burada yarım saattir mahkeme heyeti ile savunma tarafının gerginliği gibi. Böyle bir heyet görmedim. Savunma heyetine husumetle bakıldığını gördüm. İddianameyi dile getirmek kadar doğal bir durum yoktur” dedi.
Karar öncesi Kemal Bülbül’e son kez söz verildi. Bülbül, “Son sözüm şudur, ben KESK kurucusuyum. PSAKD ve ABF başkanlığı ile milletvekilliği yaptım. Her zaman eşitliği, barışı savundum. İddianamede ifade edilenler, bir Kürt, Alevi ve sosyalist olarak bana karşı suç niteliğindedir. Asıl yargılanması gereken iddia makamıdır” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, oy birliği ile Kemal Bülbül’ün beraatı yönünde karar verdi. (Kaynak: PİRHA)