İnternette sık sık "3 bin yıllık tüplü dalış kanıtı" olarak paylaşılan Asur kabartması, aslında çok daha farklı ve şaşırtıcı bir gerçeği anlatıyor: Antik Asur ordularının nehir geçiş taktiği!

Görselde, günümüz Irak sınırları içinde kalan Nimrud kentinden çıkarılmış bir taş kabartma yer alıyor.

Bu eser, MÖ 865 civarında Asur Kralı Asurnasirpal II tarafından Dicle Nehri üzerindeki Kuzeybatı Sarayı için yaptırılmıştı. Şu anda British Museum koleksiyonunda bulunan bu eser, antik ordunun su üzerinde nasıl hareket ettiğini detaylı bir biçimde gösteriyor.

SUYUN ÜZERİNDE KEÇİ DERİSİYLE YÜZEN ASKERLER

Antik Roma böyle kokuyordu !
Antik Roma böyle kokuyordu !
İçeriği Görüntüle

Görüntüde, süvari birlikleriyle birlikte nehri geçen askerler tasvir ediliyor. Atlar iplerle çekilerek suda yüzdürülüyor, askerlerden bazıları yüzerek, bazıları ise keçi derisinden yapılmış şişirilmiş hava torbalarıyla suyun üzerinde kalmayı başarıyor.

Bu hava torbaları, modern anlamda bir şamandıra görevi görüyordu.

Askerler sadece kendi ağırlıklarını değil, silah ve mühimmatlarını da kuru tutabiliyor, ayrıca sessizce düşman hattına yaklaşabiliyordu.

TARİHİN İLK SEYYAR FİLİKA SİSTEMİ

Asur ordusunun bu yenilikçi yöntemi, dönemin askeri taktikleri açısından büyük bir buluştu. Keçi derisinden veya domuz mesanesinden yapılan bu şamandıralar defalarca Asur kabartmalarında görülüyor.

Ashurnasirpal II yalnızca acımasızlığıyla değil, aynı zamanda askeri yenilikleriyle de biliniyordu.

Bu tür taktikler sayesinde MÖ 9. yüzyılda imparatorluk hızla genişledi ve Mezopotamya’nın en güçlü ordularından biri haline geldi.

“TÜPLÜ DALIŞ” DEĞİL, ANTİK ASKERİ TAKTİK

Görselin internette "tarihin ilk tüplü dalış ekipmanı" olarak yanlış yorumlanması son yıllarda yaygınlaştı. Oysa bu sahne, bir ordunun nehri geçerken kullandığı antik yüzdürme teknolojisini ve savaş stratejisini belgeleyen son derece değerli bir askeri sahne olduğu belirlendi.

Kabartmanın üst kısmında yer alan çivi yazısı, kralın soyunu ve askeri başarılarını anlatıyor. Asur sanatının tipik iki boyutlu perspektifiyle hazırlanmış bu sahne, bugün bile askeri lojistik tarihine ışık tutuyor.

BİR KEÇİ DERİSİYLE TARİH YAZDILAR

Bugün dalış ekipmanı olmasa da, bu basit keçi derisi torbaları sayesinde Asur İmparatorluğu MÖ 600’e dek gücünü korumayı başardı. Eğer gerçekten tüplü dalış teknolojileri olsaydı, Mezopotamya’nın kaderi kim bilir nasıl değişirdi...

Kaynak: Live Sience