İnsanlık tarihi boyunca yer altı su kaynaklarını bulmak için farklı yöntemler geliştirildi. Bunların arasında en dikkati çeken ve en eski olanı ise "çubukla su bulma" ya da halk arasında bilinen adıyla "yalancı hoca yöntemi" olarak da anılan su arama tekniği. Bu yöntem, bilim dünyasında kabul görmese de Anadolu’da ve dünyanın pek çok yerinde hâlâ yaygın olarak kullanılıyor.
Çubukla su bulma yöntemi, özellikle fındık, dut, karaağaç ve meşe gibi ağaçlardan yapılan, Y harfi veya sapan şeklinde hazırlanan çubuklarla uygulanıyor.
Uygulayıcı kişi çubuğun iki ucunu elleriyle tutarak, sap kısmını yere doğrultuyor. Yer altındaki su kaynağına yaklaşıldığında çubuğun sap kısmı aşağıya doğru hareket etmeye başlıyor ve bu, suyun bulunduğu yer olarak kabul ediliyor.
YER KABUĞUNUN DERİNLİĞİ VE SU KAYNAKLARI
Dünya’nın yer kabuğu ortalama 70 kilometre kalınlığındadır. Bu katmanın altında yaklaşık 2.900 kilometre kalınlığında bir manto tabakası, onu takip eden 2.300 kilometrelik erimiş magma tabakası bulunur. Toplamda 5.270 kilometreye ulaşan bu derinlikte, farklı fiziksel özelliklere sahip sıvı, gaz ve radyoaktif maddeler içeren katmanlar mevcuttur. Bu derinlikteki yapılar, yağmur sularının ve yer altı kaynaklarının toplanmasında önemli rol oynar.
YER ALTI SUYLA DOLU
Jeologların uzun yıllardır yaptığı araştırmalara göre, çöl gibi kurak alanlarda bile yer altı su kaynakları bulunuyor. Bu suların, kimi zaman maden suyu olarak, kimi zaman ise içilebilir temiz su formunda yeryüzüne çıktığı bildiriliyor.
Debili akarsular ve doğal göllerin yanı sıra, insan eliyle yapılan sondaj çalışmaları ile de bu kaynaklara ulaşmak mümkün hale gelir.
UZAKDOĞU'DAN ANADOLU'YA SU ARAMA YÖNTEMLERİ
Çubukla su arama yönteminin kökeni Çin ve Uzakdoğu'ya kadar uzanıyor.
Arkeolojik ve tarihsel bulgular, bu yöntemin 2.000-2.500 yıl öncesinde dahi kullanıldığını gösteriyor. Teoriye göre, yer altında su damarlarının kesiştiği noktalarda bir tür enerji dalgası oluşur ve bu dalga çubuklar tarafından hissedilebilir. Bu dalgaların mikrodalga ve frekans yapısına benzer özellikler taşıdığı da öne sürülmektedir.
Benzer bir yöntem de bakır tel kullanılarak uygulanır. L harfi biçiminde hazırlanan iki bakır tel, ellerde tutulup yere doğru yönlendirilir. Su kanalının yakınına gelindiğinde teller birbirine yaklaşarak iç içe dönmeye başlar. Bu hareketin olduğu alanda yapılan kazılarda çoğu zaman suya ulaşılır.
BİLİMSEL DAYANAK YOK, AMA İNANANLAR ÇOK
Çubukla su bulmanın bilimsel bir temeli bulunmamaktadır. Ancak özellikle Almanya ve Belçika'daki bazı üniversitelerde, bu yöntemi uygulayan kişiler üzerinde deneyler yapılmıştır.
Bu deneylerde, çubukla su arayan kişilerin yüzde 98 oranında doğru tespit yaptığı belirtilmiştir. Buna rağmen bilim dünyası, çubukla su bulmanın tesadüfe dayalı ve bilimsel açıklaması olmayan bir yöntem olduğu görüşünde.
Yine de, bu kadim teknik günümüzde dahi birçok köyde ve kırsal alanda, modern jeofizik yöntemlere alternatif olarak kullanılmaya devam ediyor. İster inanın ister inanmayın; çubuk elinizde titriyorsa, yerin altında bir yerlerde su olabilir.
