Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde gündemdeki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasına yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder’e değinerek başlayan Ayşegül Doğan, “Acımız çok taze, kaybımız çok büyük. Ardından bıraktığı yük çok çok ağır” dedi. Önder’in kendilerine tarihsel bir sorumluluk bıraktıklarını da söyleyen Ayşegül Doğan, “Barış mümkün’ dedi. ‘Bu bir ihtimal değil’ dedi. ‘Bu ihtimali kalıcı hale getirmek bizim elimizde’ dedi. ‘Toplum hazır, Türkiye halklar hazır’ dedi. ‘İsterse siyasette hazır bu irade var, bu potansiyel var yeter ki bunu başarabilimek için ortak bir kararlılıkla bunu iyice dayanıklı hale getirmek ve kopmaz bir bağa dönüştürmek için cesaretle buna sahip çıkmak gerekir’ dedi” diye konuştu.
KAMUOYUNA PAYLAŞMA
Önder’e yönelik suikast girişimine de değinen Ayşegül Doğan, söz konusu durumun Ankara’da, yaşadığı evin sitesinde fark edildiğini paylaştı. Ayşegül Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ankara’da oturduğu sitenin güvenlik görevlisi kullandığı araç park edilirken gelen seslerden kuşkulanarak lastikleri kontrol etmiştir. Lastikler kontrol edilince keskin bir düzeneğin yerleşiğin görülmüş. Bir metal çubuktan bahsediyoruz. Aracının lastiğine yerleştirilen bir düzenekten bahsediyoruz. Bu düzenek bu lastiğini yırtıp patlayacak keskinlikte. Bir metal çubuk düşünün keskinliği aracı lastiğini yırtıp patlayacak keskinlikte. Akabinde Sırrı Süreyya Önder hem partimize hem de yetkililere gerekli bilgilendirmeyi yaptı. Konunun hassasiyeti malumunuz. O nedenle daha kapsamlı ve geniş bir araştırma inceleme yürütme kapasitesine sahip güvenlik yetkililerine durum hemen intikal ettirildi. Ayrıca söz konusu düzenek de kendilerine teslim edildi. Ve tabii ki gerekli tüm tedbirler alındı. Yalnız bunun bugüne kadar kamuoyu ile paylaşılmamış olması dünden bu yana tartışılan bir konu. Neden kamuoyu ile paylaşılmadı? Ya da niye kamuoyuna açık bir biçimde inceleme ve araştırma süreci şeffaf bir biçimde yürütülmedi diye soran arkadaşlara da buradan bir daha yanıt vermiş olalım. Bir kere sevgili arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder bunun istismar edilmesini istemedi. Hepiniz barışa dair, bu sürece dair sözlerinin tanığısınız.
TİTİZLİLİKLE TAKİP EDİLİYOR
Burada gizlenecek saklanacak hiçbir şey yok. Bu ciddiye almamak, bu gerekli tedbirleri almamak, bu ihmalkarlık olarak değerlendirilmemeli. Aksine bu olay çok büyük bir ciddiyetle, titizlikle takip edildi ve bu konuya ilişkin verdiğimiz kamuoyu ile paylaşılmaması kararı da kendisinin ve partimizin ortak bir şekilde aldığı bir karar oldu. Kamuoyunu paniğe sürüklemek istemedi, istemedik ve toplumsal kaygıları artırmak istemedik. Dolayısıyla karşılıklı alınmış bir karar gereği bu süreci açıklama yapmadan takip ettik. Tekrar ediyorum, bu bir ihmalkârlık ya da tedbirsizlik değil.”