Tarihi kaynaklarda yer alan bilgilere göre, Ortaçağ’da Diyarbakır (Âmid), hem jeopolitik konumu hem stratejik önemi hem de zengin ticarî hayatiyle döneminin süper güçlerini kendine çekmişti.

Diyarbakır’da işitme engelli ailelere Titreşimli Bebek Telsizi desteği
Diyarbakır’da işitme engelli ailelere Titreşimli Bebek Telsizi desteği
İçeriği Görüntüle

Şehirde arşiv belgeleri ve arkeolojik bulgular ışığında Ortadoğu’nun en eski İslâmî sikke üretim merkezlerinden birine ait güçlü kanıtlar ortaya çıktı.

İSLÂMÎ DÖNEMİN İLK SİKKELERİ

Diyarbakır İçkale'de ortaçağ hazinesi

Mevcut bulguların, 10. yüzyılın başlarında Abbâsî halifelerinin altın dinarları ve gümüş dirhemleri ile başlayan sikkelerin şehrin siyasi değişimleriyle uyumlu olarak darphane faaliyetlerinin varlığına işaret ettiği kaydediliyor.

Ardından Hamdânî ve Mervânî sikkeleriyle bu üretim sürecinin devam ettiği ifade edilirken, ''Özellikle, İçkale’de keşfedilen arşiv yazışmalarında, bu ilk dönem sikkelerin sıkça sınır ötesi ticarette kullanıldığı bilgisi yer alıyor'' deniliyor.

ÇİFT BAŞLI KARTAL FİGÜRÜ

Yapılan detaylı arşiv çalışmalarında, İçkale civarında yer alan gizli bir darphanenin varlığına atıfta bulunan belgelerin yanı sıra sikkelerin üretildiğini gösteren teknik unsurlar hakkında da bilgi verdiği belirtiliyor.

Darphane faaliyetlerinin hem altın/gümüş hem de bakır gibi farklı madenler üzerinden gerçekleştirildiği bildiriliyor.

XII. yüzyıl başlarında Hısn Keyfa (Hasankeyf)merkezli Artuklu hakimiyetinde basılan bronz sikkelerde ‘çift başlı kartal’ figürü ön plana çıktı.

Bu dönemin İçkale darphanesinden çıktığı düşünülen sikkelerin, bölgede egemen olan Artukluların simgesel ve ekonomik gücünü temsil ettiği belirtiliyor.

BAKIR CONTRA-MARKLAR VE ALTIN ÜRETİMİ

Diyarbakır İçkale'de ortaçağ hazinesi

Özellikle Nisanoğullarından Cemâlü’d-Dîn Şemsü’l-Mülûk Mahmûd’un (1142‑1183) yönetiminde, İçkale darphanesinde Bizans bakır felslerine “kontrmark” uygulandığı belirtilirken, bu kontrmarkların, sikkenin üzerinde isminin ya da unvanının yer aldığı damgalar olarak bölgesel ticarette kullanıldığı kaydediliyor.

Arşiv belgelerinde, ''merkezî otoritenin sembolü olarak sikkelerdeki yazı ve damgalar kayda geçirilmiş'' ifadesi yer alıyor.

Eyyûbî ve Selçuklu hükümdarlarının sikkelerinin de, kazılar ve müze envanterinde günümüze ulaşan numunelerinin mevcut olduğu bildirildi.

Altın ve gümüş önceliğinin, şehrin hem lüks tüketim talebine hem de dış ticari ilişkilerine verdiği önemi yansıttığı belirtilirken, arşiv uzmanlarının ortak yorumu şöyle:

''İçkale’nin darphane fonksiyonu, sadece yerel hükmü değil, geniş çerçevede bölgesel ticaret ve siyasal kudreti temsil ediyor. Bu keşif, Diyarbakır’ın ortaçağ tarihinde para üretimiyle ilişkisini tekrar gündeme taşımakta ve mevcut müzecilik ile ekonomik tarih literatürüne değerli katkı sunmaktadır.''

Kaynak: Ali Mıynat