İnsanlık tarihinin en eski yerleşimlerinden biri olan Diyarbakır, yalnızca köklü medeniyetlerin beşiği değil, aynı zamanda dünya tarımının ve şarapçılığın da doğduğu yer olarak öne çıkıyor.
Bilimsel araştırmalar ve arkeolojik buluntular, bu toprakların insanlık tarihinin en önemli "ilkleri"ne ev sahipliği yaptığını gösteriyor.
GÖBEKLİTEPE'DEN ESKİ TARİHİ BARINDIRIYOR
Diyarbakır’ın Bismil ilçesindeki Körtiktepe ve Ergani ilçesindeki Çayönü yerleşmeleri, Neolitik Dönem'in en ileri düzeydeki örnekleri arasında yer alıyor. M.Ö. 10.000 yılına tarihlenen Körtiktepe, mimarisi, sanat anlayışı ve toplumsal yapısıyla adeta o çağın şehir modeli. Çayönü ise buğday tarımının ilk kez yapıldığı ve köpeğin evcilleştirildiği yer olarak, insanlık tarihinde önemli bir basamak.
DÜNYANIN İLK BUĞDAYI: EİNKORN BUĞDAYI KARACADAĞ'DAN
Bilim insanlarına göre, tarıma alınan ilk buğday türü olan Einkorn buğdayının genetik kökeni Diyarbakır’daki Karacadağ’a uzanıyor. Bu keşif, sadece Anadolu için değil, dünya tarım tarihi için de çığır açıcı nitelikte. İlk kez burada kültüre alınan buğday türü, binlerce yıl boyunca insanlığın temel besin kaynağı oldu.
İLK ŞARAP DA DİYARBAKIR’DA DAMITILDI
Ünlü arkeolog ve biyokimyacı Dr. Patrick McGovern’a göre, dünyanın ilk şarabı da yine bu bölgede, Karacadağ eteklerinde yetişen yabani üzümlerden üretildi. Bu bilgi, Diyarbakır'ın sadece tarım değil, içki kültürünün de başlangıç noktalarından biri olduğunu ortaya koyuyor. Üzümcülük geleneği ise günümüzde hâlâ bu topraklarda yaşatılmaya devam ediyor.
KUZEY MEZOPOTAMYA’NIN ÖNCÜLÜĞÜ
Kuzey Mezopotamya olarak bilinen bu bölgenin, Güney Mezopotamya’daki Sümerler’den yaklaşık 2.000 yıl önce tarıma başladığı belirtildi.
Güney bölgelerdeki bataklık ve sazlık alanların, yerleşik hayatı geciktirirken, Diyarbakır ve çevresinin Neolitik dönemde tarımın ve toplumsal gelişimin öncüsü olduğu kaydediliyor.
33 MEDENİYETİN İZİ VAR
Diyarbakır, tarih boyunca Hurilerden Osmanlılara kadar 33 farklı medeniyete ev sahipliği yaptı. Her biri ardında saraylar, surlar, camiler, medreseler ve köprüler bıraktı. Bu yapıların birçoğu günümüzde hâlâ ayakta ve ziyaretçilerine binlerce yıllık bir yolculuk sunuyor.
İNSANLIĞIN İLKLERİ BU TOPRAKLARDA YEŞERDİ
Diyarbakır, tarih boyunca sadece bir şehir değil, bir başlangıç noktası oldu. İlk buğday tanesi burada toprağa düştü, ilk üzüm burada sıkıldı. Bu topraklar, insanlık tarihinin ilk üretim adımlarının atıldığı ve kültürlerin filizlendiği bir merkez olarak bugün de eşsiz önemini koruyor.