Diyarbakır belediyesinin isim değişikliği talebini valilik kabul etti
Diyarbakır belediyesinin isim değişikliği talebini valilik kabul etti
İçeriği Görüntüle


Diyarbakır ile ilgili tarihi kaynaklarda yer alan bilgiye göre, Osmanlı İmparatorluğu’nun reform yıllarında Anadolu’da idari yapılar sürekli değişirken, Diyarbakır ve Sivas tarihin bir döneminde tek bir valinin yönetiminde birleşmişti.

II. Mahmud döneminde gerçekleşen bu uygulama, taşra teşkilatında merkezi otoriteyi güçlendirme çabalarının önemli bir örneği olarak dikkati çekiyor.

DİYARBAKIR VE SİVAS TEK BİR YÖNETİM ALTINDA

1836 yılında Osmanlı taşra yönetiminde büyük değişiklikler yaşandığı ifade edilerek, ''Diyarbekir, Sivas Müşirliği’ne bağlandı ve bu iki önemli bölge aynı vali tarafından yönetilmeye başlandı. Bu sırada vali, hem Sivas Valiliği’ni yürütüyor hem de Diyarbekir’in idari işlerinden sorumlu oluyordu. İlginç bir ayrıntı olarak, bu dönemde valinin ikametgahı Harput’taydı'' deniliyor.

Bu uygulamanın arkasında, merkezi yönetimin taşrada daha etkin bir denetim sağlama arzusu bulunduğu belirtilerek, II. Mahmud’un reform politikaları çerçevesinde, taşrada güçlü valilerin atanması ve onların birden fazla bölgeyi kontrol etmesiyle, yerel aşiretlerin ve özerk güç odaklarının etkisinin azaltılmasının hedeflendiği ifade ediliyor.

DİYARBAKIR’IN YENİDEN EYALET MERKEZİ OLUŞU

Bu idari yapının çok uzun sürmediği kaydedilerek, 21 Ekim 1838’de Diyarbekir Müşirliği'nin ihdas edildiği ve Hafız Mehmet Paşa’nın valiliğinde Diyarbakır'ın yeniden bağımsız bir eyalet merkezi konumuna kavuştuğu belirtiliyor.

KÜRDİSTAN EYALETİ VE YENİ YAPILANMA

1847 yılında Cizre Mîri Bedirhan’ın isyanının bastırılmasıyla birlikte, bölgenin idari yapısında yeni bir adım atıldığı belirtilerek, ''Diyarbekir, Van, Muş, Hakkâri sancakları ile Cizre, Bohtan ve Mardin kazalarını kapsayan Kürdistan Eyaleti kuruldu. Ancak bu yapı da kalıcı olmadı'' deniliyor.

1867’de çıkarılan Vilayet Nizamnamesi ile Osmanlı taşra teşkilatının yeniden düzenlendiği, Harput ve çevresinin Mamûretü’l-âziz Vilayeti adıyla bağımsız bir vilayet haline getirildiği kaydedilerek, Diyarbekir Vilayetinin ise merkez Diyarbekir olmak üzere Mardin, Siirt ve Malatya sancaklarını kapsayan geniş bir yapıya dönüştüğü anlatılıyor.

Kaynak: Sabri Mengirkaon / Mardin Artuklu Üniversitesi