Tarihi kaynaklarda yer alan bilgilere göre, Osmanlı’nın baş mimarı Mimar Sinan’ın Diyarbakır’da 7 eser bıraktığı kabul ediliyor. Ancak bu yapıların bazılarının doğrudan Sinan’ın eseri olmayabileceği kaydediliyor.
Tuhfetü’l Mi’marin adlı eserde yer alan listeye göre, bu yapılar arasında Behram Paşa Camii, Kurşunlu Camii (Sofu Mehmed Paşa Camii), İskender Paşa Camii ve Özdemiroğlu Osman Paşa Türbesi öne çıkıyor.
TARTIŞMALI YAPILAR VE KAYIP TÜRBELER
Araştırmalar, Maktûl Ayas Paşa Türbesi’nin gerçekten inşa edilip edilmediğine dair net bilgi bulunmadığını ortaya koyuyor. Bu yapının sadece plan aşamasında kalmış olabileceği düşünülüyor.
Öte yandan, Kurşunlu Camii ve Özdemiroğlu Osman Paşa Türbesi gibi bazı yapılar mimari tarzlarıyla Sinan’ı hatırlatsa da, doğrudan onun tarafından yapıldığına dair somut belge bulunmuyor.
BEHRAM PAŞA CAMİİ: EN GÜÇLÜ ADAY
Behram Paşa Camii, Sinan’a ait olduğu en çok kabul gören yapı olarak öne çıkıyor.
Klasik Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan cami, kubbe oranları ve taş işçiliğiyle dikkat çekiyor.
TARİHİ YANSIMALAR VE MİMARİ GERÇEKLER
Osmanlı döneminde yapıların genellikle paşa veya vezirler tarafından finanse edildiği, projelerin ise baş mimar Sinan’ın adı altında yerel mimarlarca tamamlandığı biliniyor. Bu nedenle Diyarbakır’daki bazı yapıların ona atfedilmesinin, tarihsel bir yansımanın sonucu olabileceği kaydediliyor.
Diyarbakır'ın, bugün bu tartışmalı mirasla birlikte hem tarihi hem de mimari açıdan önemli bir şehir profili çizmeye devam ettiği ifade ediliyor.