Diyarbakır’da bir yol, bir hafıza, bir zaman

Bazı şehirler size sadece bir yer göstermez, bir zaman da gösterir. Diyarbakır işte onlardan biri.

Diyarbakır’da bir yol, bir hafıza, bir zaman
Abone Ol

Ve bu kez gösterdiği yer, yalnızca tarihi yapıları değil; toprağın, taşın, göğün altında saklı binlerce yıllık bir yürüyüşün izi.

Geçtiğimiz günlerde hayata geçirilen "Kral Yolu Yürüyüş Rotaları Projesi", ilk bakışta bir turizm yatırımı gibi görünebilir. Ama ben o rotalara baktığımda sadece yürünecek yollar değil, hatırlanacak hikâyeler gördüm. Efes’ten Ninova’ya uzanan o antik yolun, Diyarbakır ayağında yeniden canlanması…

Bir düşünün; üzerinden binlerce yıl geçmiş bir güzergâhı, bugünün ayak sesleriyle tekrar duyulur hâle getirmek. Bu, sadece bir rota çizmek değildir. Bu, geçmişle yeniden el sıkışmaktır.

Çoğumuzun zihninde “yol” kelimesi, ulaşılacak bir yerle ilişkilidir. Oysa bu yollar, varılacak bir yeri değil; var olanı anlamayı vadediyor. 351 kilometrelik bu yürüyüş hattı, insanı sadece Diyarbakır’ın coğrafyasına değil, kendi iç yolculuğuna da çıkarıyor. Eğil’den Çermik’e, Çınar’dan Ergani’ye uzanan bu rotalarda yürümek, tarihin omzuna elini koymak gibi bir şey.

Kral Yolu sadece taş döşeli bir hat değil; üzerinde yüzlerce yıl boyunca yürünmüş, ticaret yapılmış, haberler taşınmış bir yaşam koridoru. Şimdi bu kadim yolun üzerinde yeniden yürüyen insanlar var: Seyahat acentaları, tarih tutkunları, doğa yürüyüşçüleri… Ama hepsinden önemlisi, geçmişin sesine kulak vermek isteyen insanlar.

Benim için en etkileyici olan şey, bu projenin bir kültürel hafıza çabası oluşu. Çünkü bu ülkenin asıl zenginliği sadece yer altındaki madenlerinde değil, yer üstünde hâlâ anlatılmayı bekleyen öykülerinde gizli. Ve Diyarbakır, o öykülerin en gür seslilerinden biri.

Bugünlerde geçmişle kurduğumuz bağ çok zayıf. Her şey hızla geçiyor, her şey hemen unutuluyor. İşte tam bu nedenle böyle projelere ihtiyacımız var. Biraz yavaşlamaya, yürümeye, bakmaya… Belki de bir taşın üzerinde oturup, “Bu yoldan bin yıl önce kim geçti?” diye düşünmeye.

Kral Yolu Rotaları, Diyarbakır’ın sadece geçmişini değil, geleceğini de şekillendirecek. Çünkü bu şehirde artık yollar sadece bir yerden bir yere değil, zamandan zamana çıkıyor. Ve bu yolculuk, yalnızca ayaklarla değil, ruhla da yapılıyor.

Kimbilir… Belki bir gün siz de bu yolları adımlarken, arkanızda binlerce yılın yankısını duyarsınız.