Prof. Kenan Haspolat'ın yaptığı araştırmaya göre, M.Ö. 1000’li yıllarda Güneydoğu Anadolu, tarihî bir kırılmaya tanıklık ediyordu. Güneyden gelen Arami kabilelerinin, zayıflayan Asur İmparatorluğu’nun bıraktığı boşluktan faydalanarak Yukarı Mezopotamya’ya yöneldiği belirtiliyor.
Bu büyük halk hareketinin, tarihçilerin “Sami kavimlerinin üçüncü büyük göçü” olarak adlandırdığı önemli bir göç dalgasına dönüştüğü kaydedilerek, bu hareketin içinde öne çıkan topluluklardan biri olan Bit-Zamani kabilesinin, göçebe Aramiler (Ahlamu Aramaye) arasında yer aldıkları belirtiliyor.
Yeni bir yurt arayışında olan bu topluluğun, gözlerini bugünkü Diyarbakır topraklarına çevirdiği bildiriliyor.
ARAMİ BAŞKENTİ: AMİDİ
M.Ö. 9. yüzyıla gelindiğinde Diyarbakır'ın, artık sadece bir yerleşim yeri değil, bir krallığın merkezi hâline geldiği belirtilerek, ''Bit-Zamani kabilesi, Hurilerden kalan savunma yapılarının üzerine inşa ettikleri tahkimatlarla şehri güçlendirdi. Bu tahkimatlar, sadece dış saldırılara karşı değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel dayanıklılığı da sağlayan unsurlar hâline geldi'' deniliyor.
Araştırmalarda, 76 yıl boyunca hüküm süren ''Bit-Zamani Krallığı'' döneminde Diyarbakır'ın, askeri bir üs olmanın ötesine geçtiği, ekonomik olarak büyüyen şehrin, zenginliği ve düzeniyle dikkati çektiği belirtilerek, Arami kültürüyle şekillenen bu dönemin, şehre tarihi boyunca nadir görülen bir refah çağı yaşattığı, Amidi'nin, yani bugünkü Diyarbakır'ın, bir Arami başkentine dönüştüğü ifade ediliyor.
SONU BİR ASUR SEFERİYLE GELDİ
Ancak bu altın çağın uzun sürmediği, M.Ö. 9. yüzyılın ilerleyen dönemlerinde Asur İmparatorluğu'nun yeniden toparlanmaya başladığı ve gücünü yeniden kazanan Asur Kralı III. Salmanasar'ın, Bit-Zamani Krallığı’na karşı düzenlediği askerî seferle bu bağımsız dönemi sona erdirdiği anlatılıyor.
Diyarbakır'ın yeniden Asur’un denetimine girdiği ve Bit-Zamani Krallığı'nın tarih sahnesinden silindiği belirtiliyor.
Krallığın sona ermesiyle birlikte, Arami halkının izlerinin de zamanla hafızalardan silindiği, ancak şehrin, bu medeniyetin bıraktığı izleri taşımaya devam ettiği kaydediliyor.
SESSİZ TAŞLARIN ARASINDA KAYBOLAN BİR MEDENİYET
''Günümüzde Diyarbakır surlarına bakanlar, belki de farkında olmadan Bit-Zamani Krallığı'nın inşa ettiği yapılara da bakıyor'' denilirken, arkeolojik çalışmalarla gün yüzüne çıkarılan bu izlerin, sadece bir yapının değil, unutulmuş bir halkın da hikâyesini yeniden ortaya koyduğu bildiriliyor.
Diyarbakır’ın hafızasında iz bırakan Bit-Zamani Krallığı, hem tarih meraklıları hem de arkeoloji dünyası için önemli bir keşif olarak öne çıktığı belirtiliyor.