Tarihi kaynaklarda yer alan bilgilere göre, 19. yüzyılda Diyarbakır, gıda ticaretinin kalbinin attığı çarşılarıyla dikkati çekiyordu.
Her ürünün ayrı bir pazarı, her lezzetin kendine has bir satış noktası vardı. Ulu Cami çevresinde yoğunlaşan bu çarşılar, sadece alışverişin değil, sosyal hayatın da merkeziydi.
KANATLILAR “YENİ ÇARŞI”DA SATILIRDI
Nasuh Paşa Camisi’nin de içinde yer aldığı “Yeni Çarşı” (Yeni Pazar), tavuk, ördek, hindi ve güvercin gibi kanatlı hayvanların satıldığı bir merkezdi. Bu çarşı, kentin et ihtiyacını karşılayan önemli noktalardan biriydi.
KAPALI ÇARŞI VE MEYVECİLERİN DÜNYASI
Kapalı Çarşı’da ise kasaplar ve manavlar bulunuyordu.
Ulu Cami’nin karşısındaki meydanda kurulu olan “Meyveciler ve Yahudiler Çarşısı” yer alıyordu.
Meyveler, pastalar ve çörekler burada tezgâhlara diziliyor; buram buram taze meyve kokuları sokakları sarıyordu.
Bu çarşıda yer alan Yahudi esnafın işlettiği dükkânlar, kentin kültürel çeşitliliğini ve ticari zenginliğini gözler önüne seriyordu.
KARA GÜMRÜĞÜ: GIDA MERKEZİ
Diyarbekir’in “Kara Gümrüğü” adı verilen handa ise toptan gıda satışı yapılmaktaydı.
Üzüm, zeytin, deniz tuzu, kuru üzüm, fındık, fıstık, leblebi, sucuk, bulgur, kuskus, erik, buğday, fasulye, mercimek ve pekmez gibi birçok ürün sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar bu handa alıcı bulurdu.
Aynı zamanda çevreden gelen bu ürünlerin vergisi burada alınır, ardından şehre dağıtılırdı.
MARDİN’DE DE BENZER PAZARLAR VARDI
Diyarbakır’ın hinterlandındaki Mardin’de de benzer bir pazar yapısı mevcuttu.
Buğday Pazarı (Sukû’l Hân), Un Pazarı (Sukû’l dakîk), Arpa Pazarı (Sukû’l şa’ir), Sığır Pazarı (Sukû’l bakara), Pamuk Pazarı, Kasaplar Çarşısı ve sebze satılan Hasan Ayyar Çarşısı kentin gıda ihtiyacını karşılayan merkezlerdi.
Peynir ve süt ürünleri Peynirciler Çarşısı’nda, diğer gıda ürünleri ise Uzun Çarşı’da satılırdı.
Bu tarihi pazarlar, bölgenin ticaret damarını oluşturuyor; günlük yaşamın vazgeçilmez adresleri olarak kentin kültürel belleğine kazınıyordu.