Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Karacadağ eteklerinde çobanlık yapan 26 yaşındaki Mehmet Yaray, sessiz ve sade yaşamını olağanüstü fotoğraflarla görünür kılıyor. Hayvan otlatırken başladığı fotoğraf serüveni, Karacadağ’ın keşfedilmemiş güzelliklerini ortaya çıkaran bir görsel anlatıya dönüştü.
Kırsal Dağsu Mahallesi’nde ailesiyle birlikte hayvancılıkla geçinen Yaray, dört yıl önce sosyal medyada gördüğü doğa fotoğraflarından etkilenerek bu alana ilgi duymaya başladı. İlk başlarda cep telefonuyla kareler yakalayan genç çoban, zamanla kendini geliştirerek bir fotoğraf makinesi edindi. Şimdi o, Karacadağ’ın dağlarında sadece koyun otlatmıyor; aynı zamanda bölgenin görsel hafızasını oluşturuyor.
“YAŞADIĞIM YERİN FOTOĞRAFÇISI OLDUM”
Çocukluk yıllarından beri çobanlık yapan ve hikâyesi klasik bir çoban anlatısından farklı olan Mehmet Yaray, yaşadığı coğrafyayı anlatmak için doğayı ve günlük yaşamı kadrajına alıyor.
“Çocukluğumdan beri Karacadağ’dayım. Bu topraklarda büyüdüm. Önce köyümü, sonra yaylaları fotoğrafladım. Yaşadığım yerin fotoğrafçısı oldum'' diyen Yaray, çektiği binlerce kareyle hem doğal yaşamı hem de bölgenin kültürel mirasını belgelemeye devam ediyor.
İlkbaharda göçerlerin geçişi, yazın otlaklar, sonbaharda çeltik tarlalarının sarı tonları onun için her biri ayrı bir görsel hikâye.
DOĞASEVERLERİN ROTASINI BELİRLİYOR
Yaray’ın sosyal medya üzerinden paylaştığı fotoğraflar, sadece görsel bir arşiv değil; aynı zamanda doğaseverlere ve fotoğrafçılara yol gösteren bir kaynak haline geldi. Paylaştığı konum bilgileri sayesinde birçok doğa tutkunu Karacadağ’a gelerek kendi karelerini oluşturmaya başladı.
Bölgeye gelenlere gönüllü rehberlik de yapan Yaray, “Benim aracılığımla bu topraklara gelenler oldu. Her gittiğim yerin konumunu ve özelliklerini paylaşıyorum. Fotoğrafçılar ve doğa gezginleri için kolaylık sağlamaya çalışıyorum” diyor.
“FOTOĞRAFLARIM GEZİYOR, BEN KALMAYA DEVAM EDİYORUM”
Her gün doğayla iç içe olan Yaray, çektiği fotoğraflarla Diyarbakır’ın dağlık bölgelerinde yaşanan hayatı görünür kılıyor. “Dünyayı gezemiyorum ama fotoğraflarım geziyor” sözleriyle anlatıyor duygularını.
Sade yaşamının içinden evrensel bir dil yaratan genç çoban, binlerce insana ulaşan görselleriyle Karacadağ’ın gizemli atmosferini yansıtmaya devam ediyor. Onun objektifi, sadece dağları ve hayvanları değil, aynı zamanda bir kültürü, bir coğrafyanın ruhunu da yakalıyor.
Yaray, Karacadağ’ın tanıtımı için daha fazla içerik üretmeye kararlı. Çobanlığın sadece hayvan gütmekten ibaret olmadığını, doğayı anlamak ve anlatmak olduğunu gösteren bu hikâye, Diyarbakır’ın dağlarında doğan sessiz ama güçlü bir anlatımın örneği olarak dikkati çekiyor.
