Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Mezopotamya toprakları, aynı zamanda büyük savaşların ve yıkımların da tanığı oldu. Bu yıkımlardan biri de Asur Kralı III. Salmanasar’ın yürüttüğü askeri seferler sırasında gerçekleşti. Özellikle Diyarbakır ve çevresinde yaşanan tahribat, günümüze ulaşan kitabelerle belgelenmiş durumda.
TUŞHAN'DA BULUNAN KİTABELERDE YIKIM DETAYLARI
Asurlular eyalet başkenti olarak kullandığı Bismil Üçtepe'deki Tuşhan sarayında ortaya çıkarılan ve şu anda Londra’daki British Museum’da sergilenen iki dikilitaş, Salmanasar’ın fetihlerini ve uyguladığı şiddeti gözler önüne seriyor. Kendi adına diktirdiği bu anıtlarda, Diyarbakır ve çevresinde yapılan yıkım çarpıcı ifadelerle anlatılıyor.
Bir kitabede yer alan şu satırlar dikkat çekiyor:
“Güzel fidanlıkları dağıttım, dillere destan asma bağlarını tahrip eyledim, bahçeleri ve eşsiz güzellikteki sarayları atlarımızın ayakları altında ezdim, sazlık kadar sık ormanları yaktırıp kestirdim.”
Bu sözler, sadece savaş değil, doğa ve yerleşim yerlerinin de sistematik biçimde yok edildiğini gösteriyor.
Arkeologlar, Salmanasar’ın yazıtlarının yalnızca bir kralın zafer öyküsünü değil, aynı zamanda yaşanan kültürel felaketin boyutlarını da yansıttığını vurguluyor.
DİYARBAKIR'DA HAKİMİYET KAYBEDİLDİ
Tarihi kaynaklara göre, yıkıma rağmen bölgedeki direniş dinmedi. Hurilerin, yeniden güç kazanarak Asurlulara büyük bir saldırı düzenlediği ve bu saldırıyla birlikte Asur egemenliğinin Diyarbakır ve çevresinde sona erdiği belirtiliyor.
Tarihi kaynaklarda, bu karşı saldırının Asur ilerleyişini durdurduğunu ve bölgeyi kurtardığı anlatılıyor.
Kitabeler, Diyarbakır tarihine ışık tutarken, kadim uygarlıkların birbirleriyle olan mücadelelerine dair önemli ipuçları sunduğu, Asur Kralı Salmanasar’ın taşlara kazıttığı bu anlatıların, tarihin yalnızca galipleri değil, mağdurları da anlattığını bir kez daha hatırlattığı kaydediliyor.