Dicle kıyısında yer alan, Mezopotamya'nın bereketli toprakları üzerinde kurulu Bismil ilçesi… Günümüzde binlerce insanın yaşadığı bu yerleşim yerinin ismi, sanılandan çok daha eski ve gizemli bir geçmişe dayanıyor. İlçenin adının nereden geldiği konusunda üç farklı rivayet bulunuyor ve bu anlatılar hem tarihçilerin hem de halkın hayal gücünü zorlamaya devam ediyor.
İranlı köle tacirlerinden, bataklığa saplanan deve kervanlarına, hatta Konya’dan gelen bir aşiretin öyküsüne kadar uzanan bu üç ayrı hikâye, Bismil’in ismine dair sır perdesini aralıyor. Fakat aradan geçen yüzlerce yıla rağmen, bu rivayetlerden hangisinin doğru olduğu hâlâ netlik kazanabilmiş değil.
İşte Bismil ile ilgili 3 rivayet
KÖLE TİCARETiNDEN DOĞAN BİR İSİM Mİ?
İlk rivayet, 2000 yıl öncesine, İran’dan gelen köle tacirlerine kadar uzanıyor. Kurmuşlu köyü civarında köleler isyan çıkarıyor, tacirleri öldürüyor ve hayatta kalanlar mağaralarda yaşamaya başlıyor.
Dicle Nehri’nin taşkınları nedeniyle yer değiştiriyor, 20 aile bugünkü Kırkpıyar mevkiine yerleşiyorlar. 20 evin olması nedeniyle burası, Farsçada “Bistmal” olarak adlandırılıyor. Zamanla bu ad, “Bismil”e evriliyor.
İpek Yolu kervanları bu bölgeden geçerken ismi yaygınlaştırıyor ve haritalara işleniyor.
EVLİYA ÇELEBİ’NİN DUYDUĞU İFADE: PİS MİL Mİ?
Bir diğer anlatı ise 1600’lü yıllara, ünlü seyyah Evliya Çelebi’ye uzanıyor.
Çelebi'nin seyahatnamesine göre, Diyarbakır hanlarında konaklayan kervan sahipleri birbirlerine, bataklıktan geçmenin zorluğunu anlatırken “Pis mili nasıl geçtin?” diye soruyorlar. Nehir tortusuna “mil” denildiği biliniyor. Bu halk arasında yaygınlaşan söylem “Pismil”e, zamanla da “Bismil”e dönüşüyor.
Bölgedeki arkeolojik kazılarda bulunan Asur dönemine ait kalıntılar, bu rivayeti destekleyen unsurlar olarak görülüyor.
BİR AŞİRETİN İZİ: BASMİL’DEN BİSMİL’E
Üçüncü rivayet, 1700’lü yılların başında göç eden bir aşiretin hikâyesini anlatıyor.
Konya ya da Musul'dan geldiği düşünülen Basmil aşireti, önce Of Köyü ve Dolama mevkiine, sonra Dicle'nin güneyine yerleşiyor. Bölge uzun süre “Basmil” olarak anılıyor. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ise ismin resmi kayıtlara “Bismil” olarak geçtiği ifade ediliyor.
ARKEOLOGLAR NE DİYOR?
Her üç rivayet de belirli tarihi dönemlerde ortaya çıkmış ve halk hafızasında yer etmiş durumda. Ancak şimdiye dek yapılan kazılar, bu anlatımları doğrulayacak net bir kanıt sunmuş değil. Arkeologlar, bölgedeki daha kapsamlı kazılarla Bismil’in geçmişine dair daha fazla bilgiye ulaşılabileceğini belirtiyor.
Bismil’in ismi, tıpkı tarihi gibi hâlâ gizemini koruyor.