Başlık parası vermemek için kız kardeşini gönlü elvermese de kayınbiraderine “berdel” verenlerin köyleridir. Babasına son kez soru soran gözlerle bakıp, hiç gerçek aşkı tanımadan, tek kelime etmeden atına binip hayatında hiç görmediği bir erkeğe abisinin kayınbiraderine takas edilen kızların sönen hayalleridir. Gelinlik kızların yayladaki çadırlarda umutsuz bakışlarıdır. Yarım kalmış hayatların hiç sevmediği bir kişiyle hayatı paylaşamamasıdır.
Ahmed-i Hani tarafından 17. Yüzyılda yazılan Kürtçedeki ilk aşk mesnevisi kabul edilen “Mem û Zîn” kavuşulmaz aşkların en başında gelir. Cizre beyi Mir Zeynuddin'in kız kardeşi Zin ile Divan kâtibinin oğlu olan Memo arasında yaşanan gerçek bir aşk öyküsü dilden dile dolaşarak hala anlatılır.
Erkek kıyafetinde gezmeye çıkan Zin'in Mem ile sokakta birbirlerini görmesiyle başlayan ve ardından hızla büyüyen aşk, zamanla kentte herkes tarafından bilinir hale gelir. Ancak, Zin'in abisi bey Mir Zeynuddin'in kapıcılığını yapan ve halk arasında "Beko" olarak çağrılan Bekir, ikiyüzlü ve fitne kişiliğiyle Mem ile Zin'in aşkına engel olmaya çalışır.
Bekir, bey Mir Zeynuddin'in Mem ile iddialı satranç oyunu sırasında hile yaparak, Mem'in yenilmesini sağlar. Mem bunun üzerine bey’in kız kardeşi Zin'e duyduğu aşkı itiraf eder. İtiraf üzerine Mem, bey tarafından karanlık bir zindana atılır. Daha sonra Zeynuddin, Mem ile Zin arasındaki aşkın ilahi aşka dönüştüğünü anlayınca Zin'e, Mem'i zindanda ziyaret etmesi için izin verir. Zin'in zindandaki ziyareti sırasında Mem ölür. Bunun üzerine Mem'in yakın arkadaşı Tacdin, Bekir'i öldürerek intikamını alır.
Mem'in şehitliğe gömülmesinin ardından Bekir'in farklı yere gömülmesini isteyen bey Zeynuddin'e bu kez kardeşi Zin karşı çıkarak, Bekir'in Mem'e yakın yere gömülmesini ister ve bu isteği kabul edilir.Cenaze töreninin ardından Mem'in mezarı başından hiç ayrılmadan ağlayan Zin, burada ölür. Bey, Mem'in mezarını açtırarak, Zin'i de oraya gömer.
Büyüklerimizin anlattığı öykülerden sonu kötü biten zorla evlendirilmek istenen bir genç kızın trajik aşk hikâyesini anlatayım. Bir ağıttır Ahmedo Ronî. Gelinlik kız Besra’nın yakarışıdır. Üç eşi olan 70 yaşındaki amcaoğlu İbrahimê Temo’ya zorla verilmek istenen Besra'nın biçare kalıp kendisine âşık olan çobanları Ahmedo’ya, onu kaçırması için bu ağıdı yakar. Besra’nın yakarışıdır dünyaya, isyanıdır. Bilir misiniz Besra niye yakarır feodal kurallara, kadın yok hükmünde sayılmasına, annesinin babasının sessizliğine ağıtıdır.
Ehmedo ronî heyran tu ne mîr î ne hekîm î
kuro gede tu ne mîr e, ne hekîm e
li bala dilê min evdala xwedê de
tavî kî ji tavî ya biharê
meha gulan û nîsan û adar e
li ser sing û berê min evdala xwedê de
ne dixûricî ne dibarî
ehmedo lo lo ...
anlamı;
Ahmedim aydınlığım
Hayran olduğum sen ne bey ne de hekimsin
ben Allah'ın garibin gönlünde
bir bahar yağmuru
aylardan mayıs, nisan ne mart
ben Allah’ın garibinin göğsünün üzerinde
ne döküldüm ne de yağdım
Ben garibim
Yüreği özlem dolu bir garibim
Gece karanlıktır seni göremiyorum
Dediler ki erkeklerin yasının sesi
Kalmamış gelmiyor ülkede
Ben kalmayayım
yazın sıcağında eriyip kalmayayım.
Fotoğraf: Rıdvan Başkurt