İpek böceğinin dut ağacıyla serüveni

Bahar geldi mi, Diyarbakır kaldırımları, avlulu evleri, surların diş bahçeleri ve de Dicle kıyısını baştanbaşa saran Hevsel Bahçesi Dut Ağaçlarıyla başta yeşile boyanırdı…

İpek böceğinin dut ağacıyla serüveni
Abone Ol

Günümüzde gecekondularla dolmuş olan bir zamanların Benusen Bahçeleri, Urfa Kapısından istasyona doğru gidildiğinde geniş alana yayılmış Böceklik adı verilen sık ağaçlı alanın ağaçları yok edilerek DSİ, Toprak Su, hayvan hastanesi gibi resmi kurum ve onların lojmanlarının yapıldığı alan oldu..

İpek ve Dut Ağacı üzerine söylenen birçok Diyarbakır türküleri boşuna değildir… Dut Ağacı yaprakları İpek Böceğinin ana besiniydi… Bu nedenle dokumacılığın her çeşidinin hem iktisadi hem toplumsal anlamda köklerinin derin olduğu Diyarbakır ve çevresinde, ipek üretimi de, dokumacılık da hep önemli bir faaliyet olmuştur…

Osmanlı İmparatorluğu’nda Bursa’dan sonra ipek deyince akla ilk gelen şehirlerdendi Diyarbakır…

Osmanlının dünya pazarındaki yerini kaybetmesinin, ipek üretiminin ve dokumacılığın yörede ana iktisadi faaliyetlerden çıkmasının, hem küresel hem yerel ölçekte nedenleri var… o neden de artık o dut ağaçlarının yerini betona bırakmasındandır…

Her şeye rağmen ipek, kültürel anlamını koruyan, şehrin üretim tarihi üzerinde düşünürken serüveniyle gösterge niteliğinde olan bu ürünlerdir…

1827 de Diyarbakır’a gelen seyyah James Silk Buckingham seyahatnamesinde şöyle yazmıştı;

“ Şehrin imalatları esas olarak ipekli ve pamuklu mallardır. Diyarbekir de, Şam’da üretilenlere benzer, müslin kumaştan yapılmış şallar ve mendiller, her renkte maroken deriler imal edilmektedir… 1500 kadar dokuma işiyle meşgul olan dokuma tezgahı vardır. Yaklaşık 500 tanesi pamuklu dokuyor ve Hasan Paşa Hanı’nda iş görüyorlar. 300 tanesi de deri imalatçısı olup cilt işinde çalışıyor.”

İpek dokumacılığıyla uğraşanların büyük çoğunluğu Ermeni’ydi… 1922 de Ermeni Grigor Torgomian ipek yetiştiriciliği üzerine bir kitap kaleme almıştı…

1915’teTırpancıyanların ipek fabrikasına Diyarbakır Eşraflarından ilki aile el koymuştu…Bu aileler ipek tezgahlarını modernleştirerek devam ettirdiği üretime , Cumhuriyetin 1930 da kurduğu meslek okulu da pratik ve maddi destek sağlıyordu..1933 te 324 köy ipek üretirken, 1937 de bu sayı 79’za geriledi…

Bu örnekler, Diyarbakır da Dut Ağacı ve İpek Böceğinin önemini ve yok oluşlarını ortaya koymaktadır..

Bu nedenledir ki Diyarbakır’ın en yaygın meyve ağaçlarından biri dut ağacıdır… … Diyarbakırlının dut ağacına olan sevgisi, sempatisinin elbette ki bir sebebi vardır… Bu sebebi nedir ..?

DEVAM EDECEK