Özgür Ayaydın
4 Temmuz 1980'de açılan 12 Eylül Darbesi'den sonra da Sıkıyönetim Askerî Cezaevi olarak kullanılanılan Diyarbakır 5 No.'lu Askeri Cezaevi, yaşanan insanlık dışı işkenceler ile hep ön plana çıktı .
The Times Gazetesi "dünyanın en kötü 10 cezaevi" arasında gösterdiği ve belgesellere konu olan cezaevinde 1980 ve 1984 yılları arasında 30'dan fazla mahkum yaşamını yitirdi.
1980-1984 yılları arasında kalan 5 Nolu Hafıza Müzesi Girişim Grubu üyeleri, ''müze'' yapılmak üzere mülkiyeti Adalet Bakanlığından Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilen Diyarbakır Cezaevinden içeri girdi.
''FİLM ŞERİDİ GİBİ AKTI''
Duygusal anlar yaşayan ziyaretçiler arasında yer alan Haluk Yıldızhan, hislerini şöyle özetledi:
''İçeride yıllarca yattıktan sonra, kapısından yaklaşık 37 yıl önce çıktığım cezaevine, bu defa bir grup arkadaşla yeniden aynı kapıdan girdim. Cezaevi benim içinden çıktığım zamandakinden farklılaşmış da olsa, yine de, dayaklarıyla, marşlarıyla, yürüyüş kararlarıyla, tekmilleriyle velhasıl fiziki ve psikolojik işkenceleriyle film şeridi gibi aktı gözümün önünden...2,5 yıl aralıksız kaldığım hücremi görünce bayağı hüzünlendim, birçok şeyi andım içimde. Özellikle de iki yıl aynı hücreyi paylaştığım değerli arkadaşım merhum Servet Acar'ı...''