Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında yürütülen soruşturmada dava açılan 15’i tutuklu 21 basın çalışını yarın ilk kez Hakim karşısına çıkıyor. Yeşil Sol Parti Diyarbakır milletvekili Sevilay Çelenk, 13 ay sonra ilk kez yarın hakim karşısına çıkacak olan Gazeteciler için hazırladığı raporda, Gazetecilere yöneltilen suçlamalar da gazeteciler aleyhine oluşturulan mesnetsiz delillerin de açıkça hukuka aykırı olduğunu belirtti.
13 ay sonra ilk kez Hakim karşısına çıkıyorlar
Diyarbakır’da, 8 Haziran 2022 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan 15’i tutuklu 21 basın çalışanı 13 ay sonra yarın ilk kez Hakim karşısına çıkarılıyor. Yeşil Sol Parti Diyarbakır milletvekili Sevilay Çelenk, tutuklu gazetecilerin gözaltına alınma gerekçesi, iddianame ve deliller ile ilgili bir rapor hazırladı. Çelenk raporunda, soruşturmayı yürüten savcının CMK’da belirtilmesine rağmen, gizlilik kararı olsa bile avukatların erişebileceği mahiyetteki belgelerin ve evrakın müdafilere ve gazetecilere verilmesini reddettiğini belirtti.
“Kamera ve fotoğraf makinaları, ‘Örgütsel materyal’ diye teşhir edildi
Gazetecilerin çalışmalarını yürüttükleri Pel Yapım, Piya Yapım ve JinNews'in ofislerinin günlerce arandığı, bilgisayarların harddiskleri sökülerek alındığı, fotoğraf makinelerine ve kameralara el konulduğu belirtilen raporda, “Ofislerde baskın operasyonla arama yapılması ve buralardaki materyale el konulması sonrasında gazetecilerin avukatlarına ya da ajanslara vermek üzere herhangi bir tutanak düzenlenmedi. El konulan fotoğraf makineleri ve kameralar günler sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından ‘örgütsel materyal’ yaftasıyla ‘teşhir’ edildi” denildi.
“Savcı soruşturmadan önce geldi, tutuklamalardan sonra gitti”
Milletvekili Sevilay Çelenk raporundu, Gazetecilerin gözaltına alınmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten savcının Diyarbakır'a soruşturmadan yalnızca günler önce atandığını, hukuki hiçbir usule uymayan soruşturma, gözaltı sürelerinin uzatılmasıyla ve gazetecilerin tutuklanmalarıyla sonuçlanınca da soruşturma savcısı apar topar başka bir ile tayin edildiğini de belirtiği raporunda şöyle dedi:
“Gazeteciler neyle suçlandıklarını sekiz gün boyunca öğrenemedi. Gizlilik kararı olduğu için avukatlara verilmeyen bilgi soruşturma devam ederken iktidara yakın medya organlarına servis edildi. Aralarında kamu yayıncısı TRT'nin de bulunduğu ana akım medya kuruluşları, gizlilik kararı olduğu söylenen dosya hakkında "terör örgütü lehine haber yapan ajanslara operasyon" başlıklı haberler yayınladı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan gazeteci Aziz Oruç'la ilgili bazı fotoğraflar ise bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından yayınlandı. Aziz Oruç'un sosyal medyada yayınlanan fotoğrafları, gizlilik kararı olduğu söylenen soruşturma dosyasından alınmıştı. Soruşturma makamı tarafından gizlilik kararı bulunan dosyadan iktidara yakın medya kuruluşlarına servis edilen bölümler, dosyanın ilerideki seyri hakkında fikir veriyordu.”
Yarın duruşmaları görülecek olan gazetecilere yöneltilen suçlamalar da gazeteciler aleyhine oluşturulan mesnetsiz deliller de açıkça hukuka aykırı olduğu belirtilen raporda, şöyle denildi:
“Dava, isnat edilen suçlamaların daha önce hukuka aykırılıklarının tescil edilmesi yönüyle mükerrerdir. Hukukçuların değerlendirmesiyle de dava, kısır döngüyle gazeteciler aleyhine işletilen bir "klon davadır." Davaya dayanak olarak gösterilen "klonun" Fetullahçı yapılanma mensubu oldukları gerekçesiyle şu anda hükümlü olan hakim ve savcılar tarafından icat edilmiş olması ve hâlen sorgulama ve yargılama makamlarınca kullanılıyor olması ise gerçek bir skandaldır. Gazetecilerin 11 Temmuz günü görülecek olan duruşmada derhâl beraat kararı alınarak tahliye edilmeleri gerekmektedir.”