Amedspor'daki takım ruhu eksikliği ve Play Off yolunda kaybedilen puanları Psikolojik danışman Dr. Mücahit Akkaya, CEGA Medya için yazdı.
Bununla birlikte bu yazının asıl yazılma amacı olan ve yazının bağlamını oluşturan sporda psikolojik performans danışmanlığı açısından ise, saha içinde futbolcuların vücut dilinin nasıl olduğu ve takım olgusuna sahip olup olmadıkları ele alınacaktır. Futbolcuların sahada birliktelik ruhuyla hareket edip etmedikleri, birbirleri için sahada savaşıp savaşmadıkları, saha içindeki davranışlarından kolayca anlaşılabilir. Özellikle hatalı kararlardan sonra futbolcuların o an hatalı kararlara gösterdikleri reaksiyonlar, maçın öneminin ne kadar farkında olduklarını göstermekle birlikte müsabakanın hakeminin de hatalı düdükleri kolayca çalmasını engelleyebilmektedir.
Söz gelimi ligin ikinci yarısında İstanbulspor deplasmanında oynanan ve ev sahibi kulüp lehine 1-0 tamamlanan maçta, Amedspor kaptanı Ömer Bayram’a rakip takım futbolcusu Krstovski tarafından yapılan sert müdahale sonucunda müsabakanın hakemi Krstovski’ye sarı kart bile göstermemiştir. Benzer pozisyonların kırmızı kartla cezalandırıldığı göz önünde bulundurulduğunda ve faulün yapıldığı sırada maçın 0-0 olması ve dakikanın 28’i göstermesi pozisyonun önemini gözler önüne sürerken; Ömer Bayram yerde acı içinde kıvranırken hakemin yanına herhangi bir Amedspor futbolcusu gitmemiştir. Benzer durumdaki birçok Süper Lig ve Trendyol 1. Lig maçında faule maruz kalan oyuncunun takım arkadaşları oyunu durdurup hakemin önünde toplanmakta pozisyonun VAR tarafından izlenmesini ve VAR müdahalesinin gerçekleştirilmesini sağlamıştır.
Burada her pozisyon sonrası hakemin üzerine yürüyen, gereksiz yere itiraz eden oyuncu tipinden bahsetmiyorum. Kastettiğim; oyunun ruhunu hisseden, takım arkadaşı için savaşan ve bariz hatalara karşı birlikte durabilen bir oyuncu grubudur.
Amedspor’un özellikle iç saha maçlarında, taraftar desteğini de arkasına alarak daha istekli, mücadeleci ve agresif bir oyun kimliği sergilemesi gerekiyor. Takım, hakemin kararlarına karşı ortak bir refleks geliştirebilir ve en azından VAR müdahalesini gerektirecek pozisyonlarda hakemi doğru karar almaya zorlayabilir. Her ne kadar Manisa FK karşısında 2-0 öne geçilen maçın 2-2 sonuçlanmasıyla Play-Off umutları yara almış olsa da, Amedspor’un önünde hâlâ beş maç ve alınabilecek 15 puan var. Sahada birbiri için savaşan, mücadele eden ve rakibi oyunuyla yıldıran bir takım kimliğiyle bu hedef hâlâ ulaşılabilir durumda.