15 Mayıs 2025 itibarıyla gözler bir kez daha İstanbul’a çevrildi. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona erdirilmesi amacıyla düzenlenecek olan barış görüşmeleri, bugün Türkiye saatiyle saat 10.00’da başlayacak. Dolmabahçe Sarayı’ndaki Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde gerçekleşecek olan bu görüşmeler, dünya kamuoyunun yakından takip ettiği önemli diplomatik gelişmeler arasında yer alıyor.
Kulislerde görüşmelere Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Eski Başkanı Donald Trump’ın da katılabileceği konuşuluyor. Ancak henüz her iki liderden de kesin bir teyit gelmiş değil. Görüşmelerin kapsamı ve katılımcıları ise dikkat çekici detaylar barındırıyor.
GÖRÜŞMELER NEREDE, SAAT KAÇTA?
Rusya devlet ajansı TASS’a dayandırılan bilgilere göre, görüşmeler Dolmabahçe Sarayı’nda yer alan Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde gerçekleştirilecek. Başlangıç saati olarak Türkiye saatiyle 10.00 işaret ediliyor. Görüşmelerin basına kapalı şekilde ilerleyeceği ifade ediliyor.
PUTİN VE TRUMP KATILACAK MI?
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’dan bir heyetin İstanbul’daki görüşmelere katılacağını doğruladı. Heyetin başında 2022’deki müzakerelerde olduğu gibi Devlet Başkan Yardımcısı Vladimir Medinsky yer alacak. Ancak Putin’in bizzat görüşmelere katılıp katılmayacağına dair net bir açıklama yapılmış değil.
Öte yandan, ABD Eski Başkanı Donald Trump ise İstanbul’daki görüşmelere katılma olasılığını dışlamadı. Beyaz Saray’daki açıklamasında “Bir şeyler olabileceğini düşünürsem İstanbul’a uçabilirim” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Trump’ın son anda görüşmelere dahil olabileceği yönündeki beklentileri artırdı.
GÖRÜŞMELERDE KİMLER YER ALACAK?
Rus tarafını temsilen Devlet Başkan Yardımcısı Medinsky liderliğinde bir heyet görüşmelere katılacak. ABD cephesinden ise Trump’ın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Keith Kellogg, İstanbul’a gelerek temaslarda bulunacak. Ukrayna tarafının heyetinde ise henüz resmi isimler açıklanmadı ancak diplomatik kaynaklara göre üst düzey katılım bekleniyor.
GÖRÜŞMELERDEN BEKLENEN SONUÇLAR
İstanbul’daki bu görüşmeler, savaşın diplomatik yollarla sonlandırılmasına yönelik yeni bir sayfa açabilir. Her iki taraf da masaya somut çözüm önerileriyle gelirse, önemli ilerlemeler kaydedilmesi mümkün olabilir. Türkiye’nin arabuluculuk rolü ise bu süreçte kritik bir konumda bulunuyor.
