Toplumsal Mutabakat Derneği GYK Başkanı Mahmut Şimşek yaptığı basın toplantısında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bizler yüz yıllık bir gecikme ve ağır bedellerin ardından, yeni demokratik bir yaşamın kapısındayız. Buluşmaların, gelişmelerin hayırlı olmasını diliyoruz. Kürd halkının vatandaşlık haklarının demokratik yaşamın bir parçası olarak ele alınmaya başlanması tarihi bir adımdır. Bu sürece katkı sunan herkese teşekkür ederiz.
Partiler siyasi gusül abdestlerini tazelemelidir
Örgüt kendini feshedip silah bıraktı. İktidar paydaşlarının Meclis’te açacağı barış, birlik ve demokrasi yolunun inşasında, açıkça diyoruz ki; tüm siyasi partiler sorumluluk almalı ve siyasi gusül abdestlerini tazelemelidir. Çünkü kapsayıcı bir hakem devlet rolü ile yeni, demokratik bir Türkiye yapılanması Meclis’teki tüm partilerin sorumluluğundadır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ilk günleri gibi
Meclis’teki partiler, demokrasi temelinde siyasi bir mutabakata varmalıdır. Meclis dışındaki partiler, sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri, vakıflar ve kanaat insanları tıpkı 1911-1921 yıllarındaki ulusal kurtuluş sürecinin ruhuyla, kardeşlik ve eşitlik temelinde pozitif katkı sunmaya hazırlanmalıdır. Her bir yurttaş; sokakta, tarlada, fabrikada, okulda ve pazarda birbirine karşı gardını indirerek, uzlaşmanın ve birlikteliğin elini uzatmalıdır.
Acılarla geçen yüzyılı ortak hafızadan silmeliyiz
Önümüzde, tarihi bir değişim ve kırılma anı duruyor. Demokratik ve eşit bir sürecin inşası, silahların susması, rehabilitasyon ve yüzleşme yoluyla geçmişteki acıların telafisi için büyük bir fırsat doğmuştur. Acılarla geçen bu yüzyılı, yaşanmamış saymalı, acılar ortak unutulmalı ve yeni yüzyılı Kürd ve Türk halklarının ortak yüzyılı olarak inşa etmeli ve yeni bir Anayasa ile taçlandırmalıyız.
Her siyaset, vesayet zihniyetine format atmalıdır
Kürd halkı ve aydınlarının üzerinden, illegal silahlı yapının vesayetinin kalkması, çok yönlü bir değişim ve dönüşüm yaratacaktır. Bu dönüşüm, Kürd aydınlarını, siyasi aktörlerini ve partilerini demokratik birlik için bir araya gelmeye davet etmektedir. Aynı şekilde, Türk toplumunun da şovenizmin vesayetinden kurtulması ve tüm siyasi liderlerin “ulusal kahramanlık” yarışından vazgeçerek, birer "bilge siyasetçi" anlayışına yönelmesi gerekir diye düşünüyoruz. Yeni bir Türkiye’yi kurmak istiyorsak; siyasi, ekonomik ve kültürel demokrasiyi içeren yeni bir zihniyeti birlikte inşa etmeliyiz. Bu da vesayetçi anlayışlara karşı topyekûn bir zihinsel dönüşüm gerektirir. Bu dönüşüm, etik, şeffaf ve çoğulcu bir anlayışla mümkündür.
Yeni demokrasinin kamp kadrosu ana muhalefetsiz olmaz
Toplumsal Mutabakat Derneği olarak, Meclis’teki sosyal demokrat ana muhalefet partisini, bu yeni demokratik birlik sürecinde inisiyatif almaya ve risk üstlenmeye davet ediyoruz. Çünkü ana muhalefetsiz bir demokrasi mümkün değildir. Örgütün silah bırakması ve kendini feshetme kararı, demokratik dönüşümün ve yeni yapının ilk adımıdır. Meclis’teki tüm partiler, yeni bir demokrasinin inşasından kaçınmamalı; barış yolu, toplumsal mutabakatla örülmeli ve demokratik haklarla güçlendirilmelidir.
Yeni bir dil ve üslup silahsızlanma kadar önemlidir
Değerli halkımız ve basın emekçileri, ulus-devletin açgözlülüğünü emperyal güçlerin beslediği terörlü bir Türkiye’den, terörsüz bir Türkiye’ye geçişin eşiğindeyiz. Ancak bu süreçte “silahsızlanma” kadar önem taşıyan başka bir husus da siyasetçilerin dilidir. Siyasetçilerin ayrıştırıcı ve aşağılayıcı dilden uzak durarak, yeni bir hitap dili, yeni bir saygı üslubunu benimsemesi gerekli hatta zorunlu görüyoruz. Unutmayalım: "Cennetimiz de cehennemimiz de dilimizin ucundadır."
İnancından siyasi görüşüne, sosyalistinden demokratına, liberalinden çağdaş milliyetçisine, zengininden yoksuluna kadar herkesi; demokrasiyi, toplumsal barışı ve demokratik dayanışmayı inşa edecek yeni, kapsayıcı ve güzel bir siyaset diline davet ediyoruz.