Nazmi Kahraman

Fikirleri nedeniyle dinsizlikle suçlanan filozof yüzüne demir maske geçirildikten sonra yakılarak idam edilmişti.

İtalya'da 14 yaşında girdiği tarikattan çıkan ve evrenle ilgili sözleri nedeniyle dinsizlikle suçlanan Filozof Gıordano Bruno'nun, yaklaşık 600 yıl önceki ''iki şey öğretisi'' günümüzde halen geçerliliğini koruyor. 

İnsanların bakış açısını değiştirebilir kanısını savunan, tanrı ve evrenle ilgili sözlerinin Katolik Kilisesi'ne karşı aykırı davranış olarak kabul edilen filozof,
1548-1600 Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biriydi. 

''İKİ ŞEY ÖĞRETİSİ'' BUGÜN DE GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR

Söyledikleri Yüzünden Yakılarak Idam Edilmişti2

Evrensel ve zaman mefhumundan uzak, kulağa küpe olacak iki şey öğretisini benimseyen Giordano Bruno, ''Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar'' demişti.

Bruno, iki şey öğretisini şöyle açıklıyor:

''İki şey kalitesiz insanın özelliğidir; Şikayetçilik ve dedikudu. İki şey problemleri bile çözer, bakış açısını değiştir, karşısındakinin yerine kendini koyabilir. 

İki şey yanlış yapmanı engeller, şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek ve hak yememek. 

İki şey kişiyi gözden düşürür, demogoji laf kalabalığı, kendini ağırdan satmak, övmek ve vazgeçilmez saymak. 

İsrail Refah’ı vurdu: Çok sayıda ölü ve yaralı var İsrail Refah’ı vurdu: Çok sayıda ölü ve yaralı var

İki şey insanı nitelikli insan yapar; iradeye hakim olmak, uyumlu olmak. İki şey ekstra değer katar; Hitabet ve diksiyon eğitimi almak. 

İki şey geri bırakır; Kararsızlık ve cesaretsizlik. İki şey kaşif yapar; Nitelikli çevre ve biraz delilik. 

İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeyi sağlar; Baskın yeteneği bulmak ve sevdiği işi yapmak. İki şey başarının sırıdır; Ustalardan ustalığı öğrenmek, kendini güncellemek. 

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır. Niyetin saf olması, ruhsal farkındalık. İki şey milyonlarca insandan ayırır. Sorunun değil, çözümün parçası olmak, hayata ve her şeye yeniden özgün orijinal farklı bakış açısıyla yaklaşabilmek. 

İki şey gelişmeyi engeller; aşırılık, mübalağa, abartı, ifrat ve felakete odaklanmış olmak. İki şey çözüm getirir, tebessüm, gülümseme, sükut susmak. 

İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır; anne ve baba. İki şey geri alınmaz, geçen zaman, söylenen söz. İki şey ulaşmaya değerdir, sevgi ve bilgi. İki şey hayatta önemli olan her sey içindir,  nefes alabilmek, nefes verebilmek.''

FİLOZOF GIORDANO BRUNO KİMDİR?

Söyledikleri Yüzünden Yakılarak Idam Edilmişti

Soylu bir ailenin çocuğu olarak 1548 yılında İtalya'nın Nola kasabasında dünyaya geldi. 14 yaşındayken Dominiken tarikatına girdi. Kopernikus sistemi ile tanışınca, Bruno tarikat mensubu bir kişi olmaktan sıyrıldı ve buna bağlı olarak Hıristiyan inancıyla arasındaki bütün bağları kopardı. Kiliseye karşı bir sistem içinde yer aldığından din sapkınlığı ile suçlandı. Engizsyon baskısından kurtulmak için Roma'ya ve ardından Kuzey İtalya'ya kaçtı.

Dinsizlik ile suçlandığı için hiçbir yerde kalıcı olarak yaşayamadı, sürekli gezdi. Cenevre'ye geçti, ardından yaşamına Güney Frana, Paris ve Londra'da devam etti. 1582 yılında Sorbonne Üniversitesi'nde bir kürsü elde etti.

Londra'da yapıtlarının bir bölümünü bastırdı. Londra'dan kısa bir süreliğine yine Paris'e geçen Bruno, bu defa da Almanya'ya gitti ve eserlerini yayımlatma çabalarını sürdürdü. Daha sonra Zürih'e geçen Bruno, bir İtalyan aristokrat tarafından Venedik'e davet edilince bu daveti kabul etti. 

YAKILARAK İDAM EDİLDİ

Söyledikleri Yüzünden Yakılarak Idam Edilmişti5

Filozof Giordano Bruno, Venedik'te Galileo Galilei ile tanıştı. Ama Mocenigo adlı bir aristokratla çatışınca, onun tarafından Engizisyon'a teslim edildi. Ona, düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylendi. 

Ama o, gördüğü bütün işkencelere karşın, görüşlerinden taviz vermedi ve ölüme mahkum edildi.

Aykırı görüşler beslediği için 1600 yılında Roma Katolik Kilisesi'nin Engizisyon mahkemesinde yargılanıp sapkın ilan edildi. Roma'da konuşmaması için yüzüne demir maske geçirilerek diri diri yakılıp idam edildi.  Kilisenin bu kararı, 1600 yılının Şubat ayında, Roma'da Campo de' Fiori meydanında Bruno'nun diri diri yakılması ile yerine getirildi.

Ölüm kararını Bruno'ya bildiren yargıç, ondan şu cevabı almıştır: "Ölümümü bildirirken benden daha çok korkuyorsunuz".

Bruno evrenin sonsuzluğu yanında evrenin birliği ilkesini de benimser. Buna göre Orta Çağ felsefesinde temel alınan gök ile yer ayrılığını reddeder.

Bruno, Tanrı'nın ve evrenin birbirinden farklı iki töz olmadığı, ama aynı gerçekliğin iki sonsuz görünümü olduğunu kabul eder. Ona göre her şey Tanrısal kuvvetin görünüşüdür:

''Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.'

KAYNAK:Vikipedia
 

Editör: Nazmi Kahraman