Cegamedya yazarlarından Bayram Yaşlı bugünkü köşesine CHP'deki genel başkanlık yarışını kaleme aldı. Yaşlı'nın yazısı şöyle:

CHP 38 Kurultayı’na Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’Sırtımdan Hançerle Seçime Gittim’’ söylemi damgasını vurdu. Türk Siyasal Tarihinde yerini alacak bu söylem, öyle sıradan okunacak bir söylem değil, sitemin, ihanetin hatta kılıçların çekildiği güçlü bir vurguydu.

Ankara Arena Spor Salonu’nda, sabah saatlerinde başlayan Kurultay, Ekrem İmamoğlu’nun, Divan Başkanlığı’nı yönetmesinin ardından kürsüye çıkan Gelen Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ana temasını, ‘’Sırtımdan hançerlendim, seçime öyle gittim’’ üzerine kurdu. Bunu ‘’Bizi üzen masadan kalkmalar ve geri dönmeler oldu’’ diye çıkışması da salonda adeta buz kesti. 

Kılıçdaroğlu, Kurultay’da hız kesmeden konuşmasını sürdürürken verdiği mesajlar CHP tarihinde ilk kez dillendirilen eleştirileri gün yüzüne çıkarmaktan kurtulamadı. 

Kılıçdaroğlu’nun ‘’Bay Kemal’in arkadaşı olmak zor. Onunla yola çıkmak zor. Onu arkadan hançerlemeyeceksin’’ derken, İmamoğlu ve Özgür Özel’i kastettiği hafızalardaki yerini aldı bile. ‘’Değişim isteyenlerin, aslında değişmeyenlerdir’’   derken, salona göz gezdirmekten kendini alamadı. Mimiklerini ve vücut dilini çok iyi kullanan Kılıçdaroğlu, kürsüden inmeden önce son kez adaylık vurgusunu yaptı ve yumuşak bir üslupla bir sonraki Kurultayda aday olmayacağını dile getirirken, kendinden son derece emin bir tavır ortaya koydu. 

Aslında CHP Kurultayları hep eleştiri dozu yüksek bir ortamda yapılır. Geleneğinde var sanki. Eleştiriler ulu orta saçılır. Bunu da demokrasinin cilveleri olarak kabullenirler. Belki doğru olabilir, ama Türkiye’de hangi siyasi partide demokrasi çarkı işletiliyor ki. Onu varın siz düşünün. 

Daha sonra kürsüye çıkan Genel Başkan adayı Özgür Özel, partinin kuruluşunu kısaca özetledikten sonra Türkiye’nin 7 bölgesine selam ve mesajını verirdi. ‘’Kayyumlar Diyarı’’ diye açıkladığı Güneydoğu’ya özel bir yer ayırarak, Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır Belediye Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı’ya selam göndermesi salondan pek de umulan düzeyde alkış almadığı görüldü. 

Özgür Özel, ulusal eğilimi ağır basan konuşmasında, Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken, sağ görüşlü danışmanlara ayrı bir yer ayırdı. Seçilmesi halinde Genel Merkez’de tamamen danışmanlara ayrılan katın bertaraf edileceğinin da üstüne basa basa vurgulamaktan kaçınmadı.  
 
Benim izlenimlerime göre Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun gölgesinde bir Genel Başkan olacağı şimdiden dillendirileceğe benziyor. Hatta bir ara salonda hareketlenen gençlerin susması için dil dökerken, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’dan yardım isteme tavrında bulundu. Bu aslında Genel Başkanlığa yakışacak bir tutum olmasa gerek. Küçük bir kitleye söz geçiremeyeceksen yarın yüz binleri nasıl yönlendireceksin derler adama. 

Aslında Özgür Özel’e daha fazla haksızlık yapmak istemiyorum.  Genç, dinamik, atak bir siyasetçi. Yolunun daha uzun olduğunu gözlemledim. Konuşmalarıyla rakip partilere mesaj verirken, kendi iç dinamiklerini de ortalık yere saçılmamasına izin vermemeli. 

Kılıçdaroğlu’nun uygulamalarını eleştirirken de yanı başında olduğunu unutur tavırlar sergilemesi kabul görecek bir tutum değildir. 

Hele hele hançer konusuna değinirken ses tonunu yükselterek, ’’CHP’de hançer yok, hançerlenecek kimse yok, CHP’de kılıçlar yok’’ demesi salonda biraz da olsa hareketlenmelere yol açtı denebilir. Sık sık, ‘’Ben, Ben’’ cümlesini kullanan Özel’in en çok değer bulunan ‘’39 Milletvekili verilirken ben yoktum, gizli protokol yapılırken ben yoktum. Ama o danışmanlar ve arkadaşlar halen yanınızda’’ deyişi oldu. 

Hakız da değil, Ümit Özdağ gibi faşist ırkçı ülkeyi iç savaşa dahi sürüklemeden kaçınmayan bir adamla kapalı kapılar ardında yapılan gizli protokolle kendi bindiği dalı kesen bir Kılıçdaroğlu portresi de hafızalardan silinmeyecek gibi dururken.  

Diyarbakır Kulp’ta heyelandan kapanan yollar açıldı Diyarbakır Kulp’ta heyelandan kapanan yollar açıldı

Konuşmasını ‘’Kalkın partiyi ayağa kaldırın, genciz, çalışkanız, inançlıyız, biz kazanacağız’’ diyerek noktalayan Özgür Özel, heyecanlı olduğunu da gizlemeden sahneden indi. 

Aslında daha önce konuşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, eleştirilere cevap vermemesi beklenirken, söz alarak sahneye çıkması, salonda sessizliği de beraberinde getirdi. 

Soluklanan Genel Başkan, benim neler yaptığımı bilmeyen bu arkadaşların, değişim ve dönüşümü nasıl sağlayacaklar bilmiyorum. 

Geç saatlere kadar süren konuşmaların ardından Genel Başkanlık seçimi Bin 366 delegenin oy kullanması da hayli gecikti. Birinci turda Özgü Özel’in 682 Kılıçdaroğlu’nun da 664 oy alması çoğunluğu sağlayamadığı için Genel Başkanlık seçimi ikinci tura kaldı. Gece yarısına kadar süren oylama sonucu Özgür Özel, 812 oyla CHP’nin 8. Genel Başkanı olurken, Kılıçdaroğlu ise 536 oyla Genel Başkanlığa veda etti. 

CHP’de bundan sonra sular durulur mu bilmem. Ancak görünen köy kılavuz istemez misali yeni ekibin çok uzun yol alması gözden kaçırılacak gibi görünmüyor. 

Editör: EYYUP KAÇAR