Tarihi sadece savaşlarla değil, aynı zamanda fikirlerle de şekillendiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’da başlatacağı kurtuluş hareketinden önce önemli bir basın girişimine imza attı. 1918 yılında yakın arkadaşı Ali Fethi Okyar ile birlikte çıkardığı Minber Gazetesi, bu yönüyle hem Milli Mücadele fikrinin ilk sinyallerini vermesi hem de Atatürk’ün kamuoyuyla ilk defa doğrudan iletişime geçtiği bir yayın olması açısından büyük önem taşıyor.
CAMİLERİN KÜRSÜSÜNDEN HALKIN VİCDANINA
Minber kelimesi, camilerde hatibin hutbe okuduğu merdivenli kürsüyü ifade eder. Bu ad, gazetenin hedefini de açıkça ortaya koyar: Halkın vicdanına seslenmek, uyanışı ve direnişi örgütlemek. Minber Gazetesi, Mondros Mütarekesi’nin hemen ardından, yani Osmanlı için sonun başlangıcı kabul edilen dönemde, 1 Kasım 1918 tarihinde yayın hayatına başladı.
KISA AMA ETKİLİ BİR YAYIN HAYATI
Yalnızca 51 sayı yayımlanabilen gazete, son olarak 21 Aralık 1918 tarihinde okuyucularıyla buluştu. Her ne kadar yayın hayatı kısa sürmüş olsa da, Minber Gazetesi’nin taşıdığı siyasi ve tarihî misyon oldukça büyüktü. Gazetede yayımlanan röportajlar ve makaleler sayesinde, Mustafa Kemal Paşa’nın Mondros Anlaşması sonrası düşüncelerini doğrudan öğrenmek mümkün olmuştur.
ATATÜRK’ÜN GAZETECİLİK TARİHİNDEKİ YERİ
Minber, Mustafa Kemal Atatürk’ün basın alanındaki tek girişimi değildir. İrade-i Milliye ve Hakimiyet-i Milliye gazeteleriyle birlikte toplam üç gazete çıkardı. Ancak Minber, henüz Anadolu’ya geçmeden önce başlatılmış olması nedeniyle diğerlerinden ayrılır. Bu gazete, hem düşünsel hazırlığın hem de halkla temasın bir aracı olarak değerlendiriliyor.
BİR GAZETEDEN FAZLASI
Minber, sadece bir haber kaynağı değil; aynı zamanda bir direniş çağrısıydı. Atatürk’ün liderliğinde şekillenecek olan Milli Mücadele’nin düşünsel temelleri, işte bu gazetenin sayfalarında atıldı. Günümüzde bu yönüyle Türk basın tarihi açısından eşsiz bir belge niteliği taşır.