Aralarında Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl,Bitlis, Dersim,Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van'ın bulunduğu 15 baro ortak yazılı açıklama yaptı.
"Ülkemizin ve özellikle içinde yer aldığımız bölgenin onlarca yıldır maruz kaldığı silahlı çatışma süreci; büyük acılar, derin toplumsal travmalar ve ağır insan hakları ihlallerinin yaşanmasına neden olmuştur" denilen açıklamada, yaşam hakkı ile beden bütünlüğü hakkının ihlal edildiği, özgürlüklerin askıya alındığı, milyonlarca insanın yerinden edildiği, kuşaklar boyunca süren güvensizlik ve kutuplaşma ortamında toplum olarak kaybetmekten başka bir netice oluşmadığı belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
" Bu bağlamda, PKK’nin silahlı faaliyetlerini sona erdirme ve örgütsel varlığına son verme iradesi, bizler açısından tarihsel bir miladı ve yeni bir toplumsal döneme geçişin kapısını aralayabilecek nitelikte bir gelişmeyi ifade etmektedir.
Bölge baroları olarak; silahların susmasını ve şiddetin tüm biçimleriyle sona ermesini toplumsal barış ve demokratik yaşam adına olumlu bir gelişme olarak görüyor, barışın sadece çatışmasızlık anlamına gelmediğini aynı zamanda sorunların rasyonel şekilde çözümlendiği ve korunduğu bir düzenin inşası için gerekli olduğunu da hatırlatmak istiyoruz."
BARIŞA SUSAMIŞ MİLYONLARIN DUYDUĞU ÖZLEM
Barışın kalıcı ve onarıcı olabilmesi için sadece silahların bırakılmasının yetmeyeceğinin bilincinde olunduğu ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bu minvalde kısa ve orta vadede;
•Demokratik bir toplum düzenin oluşması temel hakların korunması ve saygı gösterilmesi,
Düşünceyi açıklama, ifade etme ve örgütlenme özgürlüğünün herhangi bir baskı veya ceza tehdidi olmaksızın maruz bırakılmaması,
•Eşit yurttaşlığı ihlal eden uygulamaların sona erdirilmesi ve eşit yurttaşlığı pekiştirecek yasal ve Anayasal düzenlemelerin yapılması,
•Onarıcı adaletin devreye konularak geçmişte yaşanan ağır hak ihlalleriyle yüzleşilmesi ve adaletin tesisi için etkili mekanizmaların işletilmesi,
•Siyaset yapma hakkı ve ifade hürriyetine konu eylemlerin suç ve ceza tehditlerinden arındırılması,
•Kayyım uygulamalarının sona erdirilerek halk iradesine saygı gösterilmesi,
•Ağır hasta mahpuslar için insani onur ve sağlık hakkı gözetilerek gerekli yasal düzenlemelerin yapılması,
•Silahlara veda eden örgüt üyelerinin hukuki durumlarına ilişkin düzenlemelerin yapılması,
gerekmektedir.
Barışa susamış milyonların duyduğu özlemi kalıcı bir mutluluğa dönüştürmek için negatif barışın pozitif barışa dönüştürülmesi yaşamsal bir ihtiyaçtır.
Pozitif barışı ve demokratikleşmeyi gerçekleştiren bir Türkiye’nin toplumsal gelişim ve refah konusunda varacağı menzil, şimdiden hepimiz açısından oldukça heyecan verici durmaktadır.
Bu topraklarda birlikte ve onurlu bir yaşamı savunan Barolar olarak; demokratik çözümün, evrensel insan haklarının ve toplumsal barışın tarafı olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."