DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında konuştu. İsrail'in Filistin‘e yönelik saldırılarına değinen Bakırhan, “40 bin kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi kayıp ve 2,5 milyon insan İsrail ablukası altında zor şartlarda yaşamaya devam ediyor. Ortadoğu savaş, göç, yıkım ve soykırımla dolu bir hikaye yazıyor" ifadelerini kullandı.
Narin Güran cinayetine ilişkin Bakırhan, “Unutulacağını düşünenler yanılıyor, Narin'in ölümüne dair sorumluların peşini asla bırakmayacağız. Bu cinayeti tüm boyutlarıyla aydınlatmak için Meclise çağrıda bulunacağız. İnsan hakları örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve çocuk kurumlarıyla birlikte bu alçakça işlenen cinayetin hesabını sormak için bir araya geleceğiz. Narin'in sesi adalet arayışımızla yankılanacak” şeklinde konuştu.
"Anayasanın her maddesinde 12 Eylül'ün ruhu ve kokusu hissedilmekte"
Yeni anayasa konusunda ise Bakırhan, “DEM Parti olarak hiçbir kesimin sembolleriyle ve değerleriyle sorunumuz olmadı, ancak biz herkesi tek bir etnik kimliğe indirgeyen bir anayasaya karşı çıkıyoruz ve yurttaşlık tanımının cesurca yeniden ele alınması gerektiğini söylüyoruz. Ülkemizin başkenti veya resmi dili ile bir sorunumuz olmadığını, ancak her halkın kendi ana dilinde konuşma ve eğitim alma hakkının temel bir hak olduğunu vurguluyoruz. Ayrıca tekçi ve inkarcı yaklaşımlarla bir yüzyıl daha yaşamamızı bekleyen bir Cumhuriyet anlayışına karşı çıkıyoruz ve gerçekten demokratik bir Cumhuriyet istiyoruz. Mevcut anayasanın sadece kötü bir kopyası olarak sunulan yeni taslaklar, ne yeni ne de demokratik bir anayasa yazmak anlamına gelir. Anayasanın her maddesinde 12 Eylül'ün ruhu ve kokusu hissedilmekte. Muhalefete açık bir çağrı yapıyoruz; değişim iddiasındaki bir muhalefet, tutucu olamaz ve ilk yüz yılın tekrarını yaşatma politikasını sürdüremez. Yeni ve demokratik bir anayasa konusunda herkese açık çağrımızdır; ön yargılarınızı bir kenara bırakın, gelin hep beraber demokratik ve özgürlükçü bir anayasa için çalışalım" dedi.
Bahçeli ve Bakırhan'ın tokalaşması
Bakırhan, grup toplantısından sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'nin açılışında kendisi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile tokalaşması ve sonrasında “Dünyada barışı isterken, kendi ülkemizde barışı sağlamamız lazım” sözlerine değinen Bakırhan, “Meclis çatısı altında olması gereken bir tabloydu. Siz de haklısınız. Müzakere ve diyalog zemini olmadığı için herkes şaşırmış olabilir. Meclisin asıl görevlerinden birisi budur. Temel meseleleri konuşup çözüm yolları üretmek için Türkiye'de her zamankinden daha fazla diyalog ve müzakereye ihtiyaç var. Sayın Bahçeli'nin gelmesi de gayet normaldi, anormal bir durum yok. Türkiye'de toplumsal barışı savunan, ülkeyi refaha ve huzura kavuşturacak olan her adımı desteklemeye hazır olduğumuzu zaten söylemiştik" ifadelerini kullandı.
Bakırhan, Bahçeli'nin "Türkiye'de barışı sağlamamız lazım” sözlerine yönelik olarak, “Yani sadece tokalaşmaktan yeni bir süreç çıkar mı bilmiyorum ama Türkiye'nin bir toplumsal barışa ihtiyacı olduğu konusu doğru. Bizim de Mecliste iktidar başta olmak üzere bütün siyasi partilerle bu toplumsal barışı örecek söylem için adım atmamız gerektiğini belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık ise, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin DEM Parti grubu önünden geçerken yanında MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'ın olduğunu belirtti. Sakık, “Erkan Bey önemli bir ameliyat geçirdi. Onunla sohbet ederken Sayın Bahçeli ‘Nasılsınız' diyerek el uzatınca merhabalaştık. Bunu abartmaya gerek yok. Aslında parlamentoda olması gereken bu. Halk bizi buralara kavga etmeye göndermedi. Sayın Bahçeli çıkışta da, ‘Türkiye'nin barışa ihtiyacı var, dünyada da barışa ihtiyaç var' dedi. Bunu önemsiyoruz” diye konuştu.