Diyarbakır'ın barındırdığı binlerce yıllık tarihi eserler arasındaki en talihsiz eser oldu. 

Diyarbakır'ın İçkale bölgesi tarihte yüzlerce yıl boyuncu yönetim merkezi oldu. Bugün bir bölümü müze olarak hizmet veren İçkale'de Osmanlının Diyarbekir Eyaleti Valiliği yapan Nasuh Paşa, cami yaptırmaya karar verdi.

Nasuh Paşa, yaklaşık 400 yıl önce eşi Servinaz Hanım adına yaptırdığı cami 5 yılda tamamlanarak hizmete açıldı. Camiye Nasuh Paşa Camisi adı verildi.

ADETA BAŞINA GELMEYEN KALMADI

Diyarbakır'ın tarihi camilerinden biri olan Nasuh Paşa 200 yılı aşkın süre önce, gülle, yıldırım ve hendek olaylarında zarar gördü.

Osmanlı valilerinden ''deli'' lakaplı Behram Paşa Diyarbakır'a 1818 yılında atandı. Behram Paşa, halka yönelik yaptığı baskı ve haksız uygulamalarıyla bilinir.

Diyarbakır Valiliğinin yanı sıra Rakka Eyaleti sorumluluğunu da üstlenen Behram Paşa olayı ile ilgili yaşananlar kaynaklarda, şu ifadelere yer veriliyor:

''EVLERİNİZİ BAŞINIZA YIKACAĞIM''

''Deli lakabıyla anılan Behram Paşa, Diyarbekir'e geldiğinin üçüncü gününde şehir halkını toplayarak sert bir konuşma yapar. 

Diyarbakır alev alev yanmaya başladı Diyarbakır alev alev yanmaya başladı

Deli-Behram Paşa, halka hitaben; 'Benden önce sürdürdüğünüz Valilerin hesabını soracağım, evlerinizi başınıza yıkacağım, direnenleri keseceğim, öldüreceğim...' mealinde konuşma yapması halkın isyanına yol açar. 

Bunun sonucu olarak, Ramazan Ayının 25. gecesi 18 Temmuz 1819 yılında isyan nedeniyle olaylar şiddetlenir. Vali İçkale'ye kapanır. Çatışmalar 101 gün sürer.''

ÖNCE TOP, SONRA YILDIRIM İSABET ETTİ

Çatışmalar giderek şiddetlenmeye başlayınca halk   yönetimin bulunduğu İçkale'ye yürüyüşe geçer. 

Halkın İçkaleye yürüşüye geçmesiyle kente yönelik top atışlarının da artmaya başladığı belirtilerek, atılan topların bazılarının çevredeki binaları ve Fatih Paşa Camisinin bir bölümünü tahrip ettiği ve bir güllenin  de Nasuh Paşa Camisi’nin minaresine isabet ettiği kaydediliyor.

Güllenin isabet etmesiyle minarenin yıkıldığı belirtiliyor.

HAMİDİYE ALAYLARININ MÜDAHALESİ

Olayların giderek şiddetlenmesi ve uzaması üzerine Vali Behram Paşa'nın akrabası olan Milli Aşireti Reisi Hamidiye Alayları Komutanı İbrahim Paşa’dan yardım ve destek istediği ifade ediliyor.

Diyarvbakır'a gelen ''Hamiye Alayları''nın bastırmasoyla isyanın sona erdiği kaydedilirken, Vali Behram Paşa'nın da halka karşı düşmanca davranışı ve tahriki nedeniyle azledildiği anlatılıyor.

''KOT MİNARE''

Kot Mi̇nare

Nasuh Paşa Camisi'nin adı, minaresinin uzun yıllar yıkık şekilde kalması nedeniyle halk arasında ''kot minare - kesik minare'' olarak söylenmeye başlandı.

Camiye ''Kot Minare'' adının verilmesi 1960'lı yıllarda Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce onarılıp eski haline getirilmesine rağmen devam etti.

Diyarbakırlılar hala da bu bölgeyi tarif ederken, ''Kot Minareli Cami'' deyimini kullanıyor.

Cami minaresi onarıldıktan sonra minaresi bu kez de yıldırımın azizliğine uğrar. Yıldırım düşmesi sonucu minare yeniden yıkılır. Minare yeniden onarılarak eski haline getirilir.

SUR OLAYLARINDA DA ZARAR GÖRDÜ

Nasuh Paşa Camisi, tarihte yaşadığı bu talihsiz olaydan sonra bu kez de  Diyarbakır Sur'da meydana gelen hendek olaylarında zarar gördü. 

Sur'da 2015-2016 yıllarında meydana gelen olaylarda da bu kez minareye bir şey olmadı, ancak, camide hasar oluştu.

Sur 2015 yılının aralık ayında meydana gelen ve 2016 yılında sona eren çatışmalarda hasar gören yerler onarımdan geçirildi.

Editör: EYYUP KAÇAR