İstanbul’un Zincirlikuyu semtinde, 1988 yılında temelleri atılan 34 katlı Tat Towers projesi, sadece bir inşaat değil; yıllar boyunca dillere dolanan bir kehanetin simgesi hâline geldi. Diyarbakırlı iş insanı Salih Tatlıcı tarafından başlatılan proje, tam 20 yıl boyunca tamamlanamadı. Bunun nedeni ise söylentilere göre, oldukça sıra dışıydı: Diyarbakır’ın meşhur falcısı Gülizar Bacı'nın yıllar önce söylediği kehanet…
FALCININ SÖZLERİ YILLARCA UNUTULMADI
1980’li yıllarda Diyarbakır’da ünü magazin yıldızlarına kadar ulaşan Gülizar Bacı, dönemin siyasi isimlerinden Semra Özal’a da fal bakmıştı.
Gülizar Bacı, Salih Tatlıcı’ya dönerek “Kulelerin inşaatı bittiğinde senin ömrün de bitecek” demişti. Bu söz, ailenin içinde hep fısıltı hâlinde dolaştı. Hatta Tatlıcı’nın, bu kehanet nedeniyle gökdelenin tamamlanmasını yıllarca geciktirdiği öne sürüldü.
TATLICI AİLESİNİN YÜKSELEN HİKÂYESİ
Diyarbakır’da Şeyhmus Pastanesi ve Tatlıcılar Oteli gibi dönemin prestijli mekânlarına imza atan Tatlıcı ailesi, zamanla İstanbul’a uzandı.
Salih Tatlıcı, Kurtuluş’taki Mabel çikolata fabrikasını satın aldı, ardından Karaköy’de Tatlıcı Pastanesi’ni açtı. 1971’de Kağıthane’de bir oyuncak fabrikasını, daha sonra ise Tudor marka ile pil üretimini başlattı. 1990’larda Tekirdağ’da tekstil fabrikası açtı, 1997’de Antalya’da Tat Golf sahasını hayata geçirdi.
Ancak tüm bu başarıların arasında, Tat Towers projesi adeta bir "açık dosya" gibi yıllarca kapatılamadı.
GÖKDELENİN GÖLGESİNDE BİR SON
2008 yılında Tat Towers nihayet tamamlandı. Ancak Salih Tatlıcı, açılışı göremedi. 2009 yılının yağmurlu bir Şubat sabahında, fabrikasında geçirdiği kalp krizi sonrası hayata veda etti. Cenazesinde konuşulan tek konu, Gülizar Bacı'nın kehanetiydi: Gerçek mi olmuştu? Yoksa bir rastlantı mıydı?
GÖKDELENLER YÜKSELDİ, SIR PERDESİ KAPANMADI
Salih Tatlıcı'nın ardından aile, projelerine devam etti. Ancak Tat Towers’ın gölgesinde kalan bu gizemli hikâye, hâlâ unutulmadı. Kimi kader dedi, kimi “Gülizar Bacı haklı çıktı” diye fısıldadı.
Bugün Zincirlikuyu’dan geçerken göğe uzanan o bina, sadece bir inşaat değil; Diyarbakır’dan İstanbul’a uzanan bir kehanetin sessiz tanığı.