Kobani Olayları davasında tutuklu yargılanan ve bugün babası Tahir Demirtaş’ı kaybeden HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, 6 gün önceki duruşmada anne ve babasından söz etmişti. 

Diyarbakır'da akıl ve zeka oyunları Diyarbakır'da akıl ve zeka oyunları

CENAZEYE TEPKİ İÇİN GELMEK İSTEMEDİ

-350Edirne Cezaevinde 7 yıldan fazla bir süredir tutuklu bulunan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Diyarbakır’da yaşamını yitiren babası Tahir Demirtaş’ın cenazesine tepki amacıyla gelmek istemedi. 

Haberi kendisine cezaevinde veren avukatlarına, Demirtaş’ın, kumpas davaları ile kendilerini yıllardır cezaevlerinde tutanların aynı zamanda ailelerine yaşattıklarını hatırlatarak, cenazeye katılmayacağını ve avukatlarında Adalet Bakanlığına bu konu ile ilgili başvurmamalarını istediği öğrenildi. 

-3526 GÜN ÖNCEKİ DURUŞMADA ANNE BABASINDAN SÖZ ETMİŞTİ

Demirtaş, bugün hayata veda eden babası Tahir Demirtaş ve annesi ile ilgili 25 Aralık’taki duruşmada konuşmuştu. Demirtaş, “Biz birlikte yaşayalım diye uğraştık. Silahlar sussun diye uğraştık bu ülkede kan akmasın diye uğraştık. 7 yıldır bunun için burada hapisteyiz, halen barış diyoruz. Arkadaşlarımızın annesi babası kardeşi vefat etti, taziyelerine 1 saat gitti geldiler, acılarını hücrede yaşadılar. Pandemide bizi ölüme terk ettiniz. Depremin acısını burada yaşadık. Bunların hepsini siz yaptınız” demişti.

"NELER YAŞATMADINIZ Kİ BİZE"

Demirtaş konuşmasının devamında Anne ve babasının kendisini görmeye gelirken kaza geçirdiğini hatırlatarak, “Ailelerimiz kaza geçirdiler benim annem sakat kaldı. Benim annem sakat şu anda, tekerlekli sandalyede, buraya gelemiyor. İkisi de hasta. Cezaevi yollarında kaç aile kaza geçirdi? Neler yaşatmadınız ki bize? Ne diyoruz 7 sene sonunda söz alan her arkadaşımız gibi barış diyoruz. Dalga mı geçiyorsunuz, bunu diyenler terörist ezeceğiz bitireceğiz diyenler vatansever? Böyle bir iki yüzlülüğü kabul etmiyoruz. Savunmalarımda altını çizeceğim tüm konuşmalar yıllarca bunu savunduk, Partim adına bunu savunmuşuz. Çözümü savunmuşuz” demişti.

Editör: Ferit Aslan