Bugün de bölgenin ilgi odağı halindeki ve hemen hemen yerli yabancı bütün gazete, ajans, televizyon bürosu ya da muhabirin bulunduğu Diyarbakır'ın ''basın merkezi'' oluşunun ilginç hikayesi.

Diyarbakır, 1955 ve 1960 yılları arasında Türkiye'nin ve dünyanın gözlerini üzerine çeken olaylarla dolu bir döneme tanıklık etti. Bölgede hız kazanan yol kesme, dağa çıkma, arazi kavgaları ve aşiret çatışmaları, Irak-Suriye sınırlarındaki gerilimler, Barzani ve Irak hükümeti arasındaki savaşlar, Irak'tan Türkiye'ye yapılan ilticalar... Tüm bu olaylar, sadece Türk basını değil, dünya basınının da dikkatini çekti.

BASIN ÜSSÜ DİYARBAKIR

Diyarbakır, iletişim ve ulaşım kolaylıkları, konaklama imkanlarıyla bölge illerine göre avantajlı bir konumdaydı. Bu nedenle, yerel ve uluslararası basın mensupları Diyarbakır'ı üs olarak seçiyor, olayları izlemek için buraya akın ediyordu.

Herhangi bir olayı takip etmek için bölgeye gelen yerel ve yabancı basın mensupları, Diyarbakır'ı merkez alıyor, ardından Van, Hakkari, Siirt, Bitlis, Muş ve Mardin'i dolaşıp olayları izliyor ve tekrar Diyarbakır'a dönerek buradan İstanbul ya da Ankara'ya geçiyordu. Dünya çapında ünlü muhabirler ve foto muhabirleri, Diyarbakır'ın kapılarına dayanıyordu.

BÜROLAR 60 YIL ÖNCE AÇILMAYA BAŞLANDI

Bu durum, 1960'lı yıllarda Diyarbakır'ı bir basın merkezi haline getirdi. Büyük gazete ve ajanslar, peşpeşe Diyarbakır'da bürolar açtı. 

Amedspor!'un şampiyonluk sevinci ceazalandırıldı Amedspor!'un şampiyonluk sevinci ceazalandırıldı

Cumhuriyet'in 1962'de açtığı ilk büroyu takiben Hürriyet, Yeni Sabah, Tercüman, Anadolu Ajansı, Türk Haberler Ajansı, Milliyet Gazetesi, Akşam ve birçok önemli medya kuruluşu Diyarbakır'ı haber merkezi olarak benimsemişti.

''DİYARBAKIR RADYOSU'' YAYINA BAŞLADI

1963 yılında Diyarbakır Radyosu, Toprak Mahsülleri Ofisi vericisinden 300 W gücünde kısa dalga yayınına başladı. 1964 yılında ise bölgesel yayına geçerek kendi yolunda ilerledi. 

1969 yılında, 300 KW gücündeki verici istasyonuyla Diyarbakır Radyosu daha da güçlenerek bölgesel yayınlarını sürdürdü. Aynı dönemde Diyarbakır TV de paket yayınlarla izleyicileri ekran başına çekiyordu.

Bu dönem, Diyarbakır'ın tarihinde bir basın patlamasına işaret ediyor. Bölgedeki olayların izini sürmek ve haberleşme kolaylıkları nedeniyle bu kent, sadece Türkiye'nin değil, dünya basınının da nabzını tutan bir merkez haline gelmişti. Böylece, Diyarbakır sadece tarihini değil, aynı zamanda basın tarihini de yazmıştı.

KAYNAK: Anadolu'da gazetecilik ve Diyarbakır basını Mehmet Mercan 

Editör: Meral Özdemir