Haber / Ayşegül  Yaşar

Dünyanın en geniş açıklığa sahip Ayasofya'nın kubbesini içine alacak kadar geniş köprünün hikayesini biliyormusunuz?

Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki Batman Çayı üzerinde bulunan ve Artuklular döneminde Timurtaş bin İlgazi bin Artuk tarafından 1147 yılında yaptırılan Malabadi Köprüsü orta açıklığa sahip dünyanın en büyük köprüsü. 2016 yılında Dünya Kültür Mirasi Listesi'ne alınan Malabadi Köprüsü, 7 metre eninde ve 150 metre uzunluğunda bulunuyor. Taşlarla inşa edilen köprünün yüksekliği, su seviyesinden kilit taşına kadar 19 metredir. 

Anıtsal mühendislik ve mimarlık başyapıtlarından olan Malabadi Köprüsü, 40.86 metre açıklığındaki sivri ana kemeri ile dünyanın günümüze ulaşan en büyük kemer açıklığına sahip taş kemer köprüsüdür. 

HORASAN HARCIYLA YAPILDI

Diyarbakır’da hastane bahçesinde uyuşturucu satışı Diyarbakır’da hastane bahçesinde uyuşturucu satışı

Asırlardır ilk günkü gibi ayakta kalan nadir eserlerden biri olan köprünün yapımında Horasan harcının kullanıldığı belirtiliyor. Araştırmacılar, horasan harcının kullanılması nedeniyle köprünün özgün yapısını kaybetmeden günümüze kadar ulaştığını söylüyor.

EVLİYA ÇELEBİ VE FRANSIZ MİMAR

Evliya Çelebi, Malabadi Köprüsü hakkında seyahatnamesinde, köprünün iki tarafında kale kapıları gibi demir kapılar olduğunu, kemerin altında bulunan hanlara, sağdan ve soldan gelenlerin konakladıklarını anlatıyor.

Köprünün kemeri altında birçok oda bulunduğunu ve köprünün sağ ve solundaki bütün korkulukların Nahcivan çeliğinden olduğu anlatılan seyahatnamede, ''Demirci ustası da var kudretini sarf ederek bir tür sanatlı kafesli korkuluklar yapmış ve doğrusu elinin ustalığını göstermiştir. Doğrusu, üstad mühendis, var kuvvetini sarf ederek bu köprüde öyle sanatlar göstermiştir ki bu işçiliği geçmiş mimarlardan hiçbirisi göstermemiştir. Malabadi Köprüsü'nün altına Ayasofya'nın kubbesi girer.''

Fransız mimar Albert Gabriel de modern statik hesabının olmadığı devirde bu açıklıkta böyle bir eserin yapılmasının hayranlık uyandırdığını ifade ederek, '' Ayasofya'nın kubbesi köprünün altına rahatlıkla girer. Balkanlarda, Türkiye'de, Orta Şark'ta bu açıklıkta, bu yaşta köprü yoktur'' diyerek, köprünün muhteşem oluşundan bahseder.

MALABADİ, MOSTAR KÖPRÜNÜN STARTINI VERDİ

most

Malabadi Köprüsü ile Bosna Hersek'teki Mostar Köprüsü benzerlik bakımından ''kardeş köprü'' olarak tanımlanır. Bosna Hersek'teki en önemli Osmanlı eserlerinden biri olan Mostar Köprüsü, Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566'da inşa edildi. Köprününn Malabadi Köprüsü örnek alınarak inşa edildiği belirtiliyor.

MALABADİ'NİN HİKAYESİ

Halk arasında Malabadi Köprüsü ile ilgili hikayeler de anlatılır. Selçuk Alagöz de 1970'li yıllarda bu hikayeyi müziğe aktardı. Kısa sürede sevilen ve bir çok sanatçı tarafından seslendirilen şarkı, o yıllarda en çok dinlenen şarkılar arasında yer aldı.

Nehrin üstünde köprünün olmadığı dönemler. Bad adlı bir genç karşı kıyıdan bir kıza aşıktır. Biribirlerine uzak oldukları için sürekli bağırarak konuşan genç kız dayanamaz ve Bad’ın yanına doğru yüzmeye başlar. Kıyıya ulaşamayan genç kız boğularak hayatını kaybeder. 

Bad bunun üzerine Silvan Beyi’nin yanına çıkar, sevdiği kıza kavuşamadığını, onun yanına yüzerken akıntıya kapılarak öldüğünü belirtir, bunun üzerine bir köprü yaptırması gerektiğini söyler.

Silvan Beyi köprü yaptırmaya karar verir, köprünün kemeri çok uzun olduğu için köprü yapımı tamamlanamaz. Silvan Bey’i Bad’ı yanına çağırır; “Ben köprüyü tamamlatamadım, eğer sen tamamlarsan tamamla'' ifadesini kullanır. 

Bad bunun üzerine şunları söyler; ''Eğer ben tamamlarsam Silvan Bey’in sağ elini bileğinden keseceğim, eğer ben tamamlayamazsam siz de benim sağ kolumu keseceksiniz'' der.

HORASAN HARCI NEDİR

horasan

Eski Yunan, Roma ve onu izleyen dönemlerden çimentonun bulunmasına kadar geçen sürede yapıların inşalarında kullanılmıştır.

Horasan Harcı, inşaat tarihi içerisinde keşfedilen bir harç türüdür. Tarihi horasan harcı, kiremit, tuğla, çömlek gibi pişmiş kil malzemesinin kırılıp öğütülmesiyle agrega olarak kullanılması ve belli oranlarda su ile söndürülmüş kireç ile karıştırılmasıyla elde edilen yapı harcına verilen addır.

Horasan harcının hidrolik akışkan özelliklerinden dolayı ve yüksek dayanıma sahip olması sebebi ile Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminde hamam, su kemeri, su kanalı ve sarnıçlarında yaygın olarak kullanılmıştır.

Editör: EYYUP KAÇAR