Ferit ASLAN
Yaşamın 8 bin yıldır kesintisiz sürdüğü Diyarbakır’ın 508 yıl önce Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetine girdiğinde 4 kapısı ve bu kapılara göre adlandırılmış sadece 4 mahallesinin olduğunu biliyor muydunuz ?
Diyarbakır Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Derneğinin Diyarbakır Hafızası projesinde kentin 500 yıl önceki yaşamına ışık tutuldu.
ŞENGAL (SİNCAR) BİLE DİYARBAKIR’A BAĞLIYDI
Osmanlı hâkimiyetine girdikten sonra Amid merkez olmak üzere Diyarbekir Beylerbeyliği kurularak 4 Kasım 1515'te Bıyıklı Mehmed Paşa'ya verildi. 1517'de Mardin Kalesi'nin de Osmanlıların eline geçmesiyle Diyarbekir bölgesindeki Hisnikeyfâ/Hasankeyf, Ergani, Ruha/Urfa, Siirt gibi bütün kale ve önemli merkezler tek idarede toplandı.
1518'de yapılan kayıtlara göre, Diyarbekir Beylerbeyliği'ne bağlı 12 sancak vardı. Bunlar, Amid, Mardin, Sincar/Şengal, Berriyecik/Birecik, Ruha, Siverek, Çermik, Ergani, Harput, Arapgir ve Kiğı. Bunlarla birlikte yurtluk-ocaklık ve hükûmet sistemiyle idare edilen Çemişkezek, Atak/Lice, Palu, Eğil, Çapakçur, Sason, Tercil/Hazro, Kulp, Bitlis, Cizre, Genç, Cüngüş, Hisnikeyfâ gibi birimler de şeklen Diyarbekir Beylerbeyliği'ne bağlıydı.
4 KAPI VE 4 MAHALLESİ VARDI
Tahrir kayıtlarına göre, şehir dört kapı ve bunlara göre adlandırılmış dört mahalleye (Bâb-ı Mardin/Mardinkapı, Bâb-ı Rûm/Urfakapı, Bâb-ı Cebel/Dağkapı ve Bâbü'l-Mâ/Diclekapı) sahipti. Mahallelerden en kalabalığı olan Bâbü'l-Mâ'da gayrimüslimler çoğunluktaydı. Şehrin toplam nüfusunun yüzde 54'ü Müslümanlardan oluşuyordu.