Şeyh Said’in torunu olan ve iki dönem Refah Partisiden Milletvekilliği yapan Abdulilah Fırat. merhum Necmettin Erbakan’ın Kürt olduğunu ve ölene kadar kendisinden bunu gizlemesini istediğini söyledi. 

-508Kapatılan Refah Partisinden merhum eski başbakan Necmettin Erbakan ile 2 dönem Erzurum milletvekilliği yapan Şeyh Said’in torunu Abdullilah Fırat, Erbil merkezli Rudaw televizyonuna konuştu. Fırat, “Erbakan’n Kürt olduğu doğru mu? Sorusu üzerine, “Evet. Erbakan’ın aşireti Kürd bir aşiret. Kozan’dan” dedi. 

-509

“BEN ÖLDÜKTEN SONRA SÖYLERSEN SÖYLE”

Erbakan’ın bunu dile getirip getirmediği ile ilgili soru üzerine ise Fırat, “Babası Kürd olduklarını söylemişti. Kendisi de kökeniyle ilgili konuşunca ‘Hayatta olduğum müddetçe Kürd (Kurmanc) olduğumu söyleme. Kürd olduğumu anlatsan bana daha fazla zulüm yaparlar. Ben öldükten sonra söylersen de söyle’ dedi” diye yanıt verdi. 

-510

"ERBAKAN KÜRTÇE BİLMİYORDU, İSTANBUL'DA BÜYÜMÜŞTÜ"

Şeyh Said’in torunu Fırat, Erbakan’ın kendisine Kürt olduğunu söylediğini ancak Kürtçe bilmediğini de belirterek, “Kürtçe bilmiyordu, çünkü İstanbul’da büyümüştü. Babası Erzurum’da kadıydı. Sonrasında Mustafa Kemal’in ‘Şapka Kanunu’ inkılabı nedeniyle isyan çıktı. Erzurum’da yaklaşık 200-300 kişiyi katlettiler. Babası Sabri Efendi’yi de Sinop’a Karadeniz’e sürgün ettiler. Sinop’ta eşi ölüyor, babası yeniden Gürcü biriyle evleniyor. Erbakan orada doğuyor ve sonrasında da İstanbul’a gidiyorlar, orada büyüyor” dedi. 

Diyarbakır'daki rüşvet davasında tahliye çıktı Diyarbakır'daki rüşvet davasında tahliye çıktı

Abdullilah Fırat, Erbakan’ın 1966 yılında Elazığ’a geldiğini ve kendisinin kim olduğunu söylemediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

-511"ŞEYH SAİD, ERKABAKAN'IN BABASINA YAKINDI"

“Bizim siyasete başlamamız da şu şekilde oldu; 1966’da bizim orada bir deprem oldu. Evlerimiz, medresemiz yıkıldı ve mecburen Elazığ’a göç ettik. Elazığ’a gelince bir gün Necmettin Erbakan geldi, kim olduğunu söylemedi. ‘Şeyh Ali Rıza Efendi’yi (Şeyh Said’in oğlu) ziyaret etmeye geldim, müsait mi?” dedi.Biz de “buyur” dedik Şeyh Efendi’nin yanına gitti. Şeyh Ali Rıza Efendi “Kimsin, kimlerdensin” diye sordu. “Ben Sabri Efendi’nin oğluyum” dedi. Sabri Efendi de Osmanlı döneminde Erzurum’da kadıymış. Şeyh Said Efendi ile Sabri Efendi çok yakınlarmış. Şeyh Said Efendi onu çok severmiş. Büyük bir alimmiş. Şeyh Said Efendi Erzurum’a geçince o sürekli gelirmiş, sohbetlerine iştirak edermiş. Şeyh Ali Rıza Efendi çok mutlu oldu. “Ne yapıyorsun?” diye sordu, “İstanbul Teknik Üniversitesi’nde doçentim, Ticaret ve Sanayi Odası’na girmek için geldim, onun için geziyorum” dedi.”

Editör: Ferit Aslan