Diyarbakır’daki sağlıkçılar: Tüccar değil, hekimiz Diyarbakır’daki sağlıkçılar: Tüccar değil, hekimiz

Nazmi Kahraman / Özel Haber   

Sevgi ve dramatik durumlarını kamyon arkasına yazdıkları anlamlı ve eğlendirici sözlerle ileten kamyoncular, kendilerini teselli etmeye çalışırlar.

Türkiye'nin neşesi ve eğlencesi olarak kabul edilen kamyoncu edebiyatı yani kamyon arkası kimi uzun, kimi kısa yazılar, trafikte olan hemen hemen herkesin dikkatini çektiği ve okuduğu, okumaya çalıştığı yazılar.

Yük taşıyan ve bazı özel araçların arka camında kullanılan ve sosyal medyada da sıkça paylaşılan sözler, atarlı ve laf sokucu olabiliyor. 

Bazen düşmana, bazen sevgiliye yönelik olan ve kamyon şoförlerinin bir çeşit dertlerini anlatan bu sözler, genel itibariyle aşk temasının üzerinden yaratılıyor.

Yazılanların çoğu, uzun bir yaşam tecrübesi nihayetinde ortaya konan vecizeler. Bir kültür haline gelen bu durum günümüzde de halen sürürken, vecizlere her geçen gün yenisi ekleniyor.

İŞTE O SÖZLERDEN BAZILARI

Biz geceyi seviyoruz diye kimse kendini yıldız zannetmesin. Ben bir kadını sevdim mi gözüm gibi bakar, ilah gibi taparım; Ama ki bir yanlışını görmeyeyim, bir bidon benzin döker çatır çatır yakarım. 

kamyon-1

Sen gökyüzünde doğan güneş, ben yollarda çilekeş. Ben sende huzur, sen bende kusur aradın. Selvi boylum al yazmalım, benden sana bir akıl, aklın varsa tek takıl. Bizde geri vites yok gerekirse ileri alırız. Boşuna dönme çift okey bende. Lütfen sürücü hatalarını yüzüne konuşalım: Her şeyi bilmene gerek yok, haddini bil yeter. Babam yaşadıkça kral benim, peşimden gelme bende kayboldum. Sevene can feda sevmeyene elveda, ceketi atarım asfaltta yatarım. İstedim vermediler sen kamyoncular dediler.''

Editör: EYYUP KAÇAR