Çin’in kuzeybatısındaki Gansu Eyaleti’nde bulunan 3.700 yıllık Mogou mezarlığı, Tunç Çağı’nda yaşanan kanlı bir geçmişe ışık tutuyor. 

Arkeologlar, burada gömülü iskeletler üzerinde yaptığı incelemelerde sadece bir cinayet değil, adeta bir ''aşırı öldürme'' ritüeliyle karşılaştı. Özellikle bir kafatasında bulunan 18 bıçak darbesi, geçmişte yaşanan derin ve sistematik bir şiddeti gözler önüne serdi.

İSKELETLER ŞİDDETİ ANLATIYOR

Kaliforniya Üniversitesi’nden biyoarkeolog Elizabeth Berger’in Amerikan Arkeoloji Derneği’nin yıllık toplantısında sunduğu bulgular, arkeoloji dünyasında yankı uyandırdı. 

Mogou mezarlığında bulunan 5.000’den fazla kişinin gömülü olduğu 1.600 mezardan alınan 348 kafatası incelendi. İncelemeler, yetişkinlerin yüzde 11,1’inin ölüm anında şiddetli travmaya maruz kaldığını, yüzde 55’inin ise üç veya daha fazla kafa yarasına sahip olduğunu ortaya koydu.

Berger, ''Bir kişinin kafatasında 18 ayrı bıçak darbesi vardı. Bu, birini sadece etkisiz hale getirmekten öte bir şeydi. Bu bir mesaj olabilir'' dedi.

ERKEKLER HEDEFTEYDİ

Araştırmacılar, erkek bireylerin kafataslarında çoklu kesik izleri ve el kemiklerinde savunma yaraları tespit edildiğini açıkladı.

Yaraların çoğunun kafatasının farklı bölgelerinde bulunması, birden fazla saldırganın aynı anda saldırmış olabileceğini düşündürdüğünü belirten Berger, şöyle dedi:

AB'den Trump'a: AB-ABD ticareti karşılıklı saygıyla yönlendirilmeli
AB'den Trump'a: AB-ABD ticareti karşılıklı saygıyla yönlendirilmeli
İçeriği Görüntüle

''Bu da olayın bireysel bir saldırıdan çok, organize ve belki de törensel bir şiddet vakası olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Bu şiddetin arkasında sadece öldürme amacı değil, daha büyük bir mesaj verme ihtiyacı olduğunu düşündürüyor. Bu, kurbanların toplumsal kimliğini yok etmeye ve hayatta kalanlara psikolojik mesaj vermeye yönelik bir eylem olabilir. Bir tür kan davası geleneğiyle karşı karşıya olabiliriz.''

Mogou mezarlığının MÖ 1750 ile 1100 yılları arasında aktif olan Qijia kültürüne ait olduğunu ifade eden araştırmacılar, bölgenin, o dönem farklı toplulukların kesişim noktasında bulunduğunu kaydetti.

Kaynak: Live Sience