Meral Özdemir

Dünyada ün salan ve açıkhava müzesi niteliğindeki Diyarbakır Surlarındaki yıllarca gizdemini koruyan kabartmalar ayrı ayrı anlam taşıyor.

Yaklaşık 8 bin yıçlı aşkın yaşamın kesintiye uğramadığı ender kentlerden biri olan Diyarbakır'daki tarihi surlarda çeşitli sembolik motifler yer alıyor.  Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen tarihi Diyarbakır Surlarında yer alan ve medeniyetlerin bıraktığı bu izler farklı anlamlar taşıyor.

Çeşitli uygarlık ve dinlere ait kabartmalar, kitabeler, kazımalar ile yapılan sayısız gizemli sembolik motiflerin zengin düşünsel ve duygusal içerikleri bulunuyor. 

Surlar ve onu izleyenler arasında bir çeşit iletişim kuran sembolik motiflerin her biri farklı bir mesaj veriyor.

Yıllarca gizemini koruyan ve yapılan bilimsel çalışmalarla anlamlandırılan sembolik motifler, bize neyi anlatıyor. İşte surlardaki Roma, Bizans, Arap, Türk-İslam, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait bazı kabartmaların anlamları:

ÇİFTBAŞLI KARTAL

Selçuklularda en belirgin motiflerden biridir. Çift başlı kartal motifi, Milattan Önce 2000'li yıllarda Anadolu'da  Hititler tarafından dini, resmi bir arma olarak kullanılmıştır. BU motif Türk- İslam sanatında da yaygındır. 

Kartal ve kuş motiflerinin çıkış noktasının Orta Asya mitolojileri ve Şaman kültünden olduğu belirtilmektedir. 

Türklerde koruyucu ruh kabul edilen ve özellikle silahlarda, mimari yapılarda kullanılan kartal, göklerin hakimi olan gücü de simgeler. Koruyan ve egemenlik kuran iki ruhun ya da iki iktidarın güç birliği durumlarını simgeliyor.

AT

At motifi tarihi surların Nur Burcu’nda yer almaktadır. Simetrik ve karşılıklı koşan atlar kabartma şeklinde yandan gösterilmektedir. Koşum takımları var ve kuyrukları düğümlü olarak işlenmiştir.

Binek ve kurban hayvanı olan at, Türk topluluklarında sahibinin arkadaşı ve en değerli varlığı olarak kabul görmektedir. At figürü hem ölümün, hem 
de kuvvet ve kudretin sembolü olarak kullanılmıştır. 

Hükümdarlık, beylik veya taht sembolü de olan at, şaman dininde, şamanın gökyüzüne çıkacağı bineği ve kurban hayvanı olarak önemli görülmektedir.

Hz. Muhammed'in, Mirac'a Burak isimli beyaz bir at ile çıktığı inancı nedeniyle ata İslam dininde de önem verilmiştir.

Eski Türklerde atların kuyruğunun kesilmesi vebağlanması yas alametiydi. Antik çağlarda bazı kabileler de attan türediklerine inanıyorlardı.

ASLAN

Güneş ve aydınlığı sembolize eden aslan, surlarda en çok yer alan sembolik motiflerden biridir. Aslan sembolü Nur,Yedi Kardeş, Selçuklu ve Ulu Beden burçlarında karşılıklı simetrik olarak, Mardin Kapısı ve Dağkapı’da da tek başına aslan figürü yer almaktadır.
 

Surlarda yer alan bazı aslanlar, kaplan ve parsa yakın görüntüler sergilerken,
Ulu Beden ve Yedi Kardeş burçlarında ise kanatlı 
aslanlar yer alıyor.

Özellikle hayvan mücadele sahnelerinde her zaman kazanan taraf olarak kullanılan aslan, böylece zafer, iyinin kötüye karşı galibiyeti ve kuvvetini sembolize eder.

Alplik, yiğitlik, hükümdarlık hatta tanrı sembolü olarak da kullanılman aslan  kabartmaları aynı zamanda koruyucu nitelikleriyle birer bekçidir.

Aslan ayrıca Hz. Ali’nin de sembolüdür. Lakabı Haydar, sanı Allah'ın aslanı anlamına gelen ''Esedullah''tır. 

ASLAN-BOĞA MÜCADELESİ

Aslanın boğayı avladığı bir av sahnesi tasvir edilmektedir. Diyarbakır Ulu Cami girişinde yer alan motifte, aslan, kuvvet ve kudreti simgeler, aynı zamanda güneşin ve aydınlığın da temsilcisidir. Boğa ise ay, karşı kuvvet, düşman, yenilen hayvan simgesi olduğu gibi ejderle mücadelesinde hakimiyeti ifade eder. Aslan-boğa mücadelelerinde aslan, galibiyeti, zafer kazanmış hayvanı boğa ise yenilen hayvanı sembolize eder. 

EJDERHA

Urfa Kapı’nın dış yüzeyinde yer alan kitabenin kenarlarında karşılıklı 
olarak çift ejder motifi kullanılmıştır. Bu figürün oluşturulmasında, temel çıkış noktasının yılan olduğu düşünülüyor. 

Ejder figürü gökyüzü ve kainat, karanlık ve kötülükle mücadele ve gezegen sembolizmi gibi bir çok anlamda kullanılmaktadır.

KEÇİ

Dağkapı’da yer alan keçi figürlerinin boynuzları hilal biçimlidir ve boynuzları boğayı andırmaktadır. Ayrıca boyun kısmında hiçbir hayvan türüne benzemeyen bir şişkinlik yer almaktadır.

BOĞA

Selçuklu Burcu’nda iki boğa ön ayakları üzerine kapaklanmış durumda karşılıklı olarak yer almaktadır. Urfa Kapı’da da üstte yer alan kartal bir boğa başına basar gibi betimlenmiş. Burda boğanın yenilen karşı gücü 
sembolize etmektedir.

GERGEDAN

Gergedan figürü tek yerde yer almaktadır. Dağkapı’dan Urfa Kapı’ya doğru devam eden surların günümüzdeki ilk burcu üzerinde kufi kitabenin başlangıcında yer alan Gergedan figürü İslam sanatında 
gücü sembolize ediyor.

Gergedan, Diyarbakır Kalesi’nde, Dağkapı’dan Urfa Kapı'ya doğru devam eden surlar üzerindeki kûfi kitabenin başlangıcında bulunuyor.

AKREP BAŞLI İNSAN

Hem insan, hem de akrep kolları hareket halinde gösterilmektedir. Geçmiş dönemlerde aşırı sıcak nedeniyle Diyarbakır'da akrepler çoktu. Akrebin sokması ile can veren insanlar, akrepten korunacaklarına inanarak, akrep rölyefini surlara işlemişlerdir. Akrep yoğun bir gücü sembolize eder.

HAYAT AĞACI

Dağ Kapı’da kapının güneyinde bulunan hayat ağacı ana, koruyucu, ölümsüzlük, evren ve hayat sembolü olarak tasfir edilmiştir.
Hayat ağacının tepesinde kartal ve dallarında kuşlar yer almaktadır. Kuşlar Nur ve Melikşah burçlarında da bulunmaktadır.

GAMALI HAÇ

Surlarda yer alan ve çarkı felek olarak da adlandırılan Gamalı Haç Motifi   Hıristiyanlık dönemine ait. Uluslararası adı svastika olan gamalı haç kelime olarak Sanksritçe`de ( Hindistan'ın resmi olarak kullanılan dillerinden biridir) Kelime anlamı ''Mutluluk getiren'' dir. Sembol olarak güneş çarkı anlamına gelmektedir. Svastika sembolü, İslam sanatlarında da görülmektedir.

Editör: NAZMİ KAHRAMAN