Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinde keşfedilen tarihi bir stel, Mezopotamya uygarlıklarının sırlarını gün yüzüne çıkarıyor. Binlerce yıllık geçmişe sahip bu özel eser, Türkiye’de bilinen tek Naram Sin belgesi olma özelliğini taşıyor.

Mezopotamya tarihinde kurulmuş ilk devlet olan Akkad devletinin krallarından biri olan Naram Sin’in izi Anadolu topraklarında bulunuyor.

MEZOPOTAMYA'NIN İLAHİ KRALI DİYARBAKIR'DA

M.Ö. 2200’lü yıllarda hüküm süren Akad Krallığı’nın 4. hükümdarı Naram Sin, kendini “ilah” ilan eden ilk Mezopotamya kralı olarak biliniyor.

“Dört Köşenin Kralı” ve “Akkad’ın Tanrısı, Evrenin Fatihi” gibi unvanlara sahip Naram Sin’in gücünü simgeleyen bu stel, yalnızca tarihsel değil, aynı zamanda kültürel açıdan da büyük değer taşıyor.

KOCAKÖY'DE TARİHİN TAŞA YAZILMIŞ BELGESİ

Diyarbakır’da bulundu, Türkiye’deki tek örnek

Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinde bulunan bu stel, Mezopotamya’nın Akad dönemine ait Türkiye’deki tek belge olarak öne çıkıyor.

Taş üzerine işlenmiş yazıtlar ve sembollerle bezenmiş bu eser, bölgenin binlerce yıllık geçmişine ışık tutarken, Mezopotamya’nın etkisinin Anadolu’ya uzandığını kanıtlıyor.

Diyarbakır'daki bıçaklı  öldürme olayı
Diyarbakır'daki bıçaklı öldürme olayı
İçeriği Görüntüle

NARAM SİN’İN DİYARBAKIR SEFERİ VE TAPINAĞI

Tarihi kaynaklara göre, M.Ö. 2300-2260 yılları arasında Naram Sin, Diyarbakır bölgesine düzenlediği seferde, bugünkü Pir Hüseyin (şimdiki adıyla Alibardak) köyünü topraklarına kattı. Verimli topraklarıyla tanınan bu bölge, bir zamanlar Mezopotamya’nın buğday ambarı olarak biliniyordu. Burada bulunan kitabeli zafer stelinin orijinali, bugün İstanbul’daki Şark Eserleri Müzesi’nde sergileniyor.

Pir Hüseyin’de ortaya çıkarılan bu stelin, Naram Sin adına yapılmış bir tapınağın temeli olduğu da düşünülüyor. Arkeologlar, bu yapının bölgede var olmuş büyük bir yerleşimin göstergesi olduğunu belirtiyor.

ARKEOLOJİ TUTKUNLARI İÇİN BÜYÜK KEŞİF

Tarihi kaynaklara göre, Naram Sin steli, yalnızca bir arkeolojik buluntu değil, aynı zamanda Mezopotamya tarihini anlamamıza yardımcı olan nadir belgelerden biri. Bu eşsiz eser, hem Diyarbakır’ın tarihsel kimliğine katkı sağlıyor hem de Mezopotamya uygarlığının izlerini Anadolu topraklarında somutlaştırıyor.

Bölgedeki bu keşfin, hem tarih hem de kültür turizmi açısından önemli bir potansiyel taşıdığı belirtiliyor.

Arkeologlar ve tarihçiler, bu benzersiz stelin Mezopotamya'nın Anadolu ile olan ilişkisini daha derinlemesine anlamak için paha biçilmez olduğunu ifade ediyor..

DİYARBAKIR’IN KÜLTÜREL MİRASI DERİNLERDEN GELİYOR

Diyarbakır’da bulundu, Türkiye’deki tek örnek

Fotoğraf: Pir Hüseyinde bulıunan bir kemer tokası..

Kocaköy'de gün yüzüne çıkarılan Naram Sin steli, yalnızca antik bir kralın gücünü simgelemekle kalmadığı; aynı zamanda Diyarbakır’ın tarih boyunca ne denli önemli bir kavşak noktası olduğunu da kanıtladığı kaydediliyor.

Bu keşfin, Türkiye'de şimdiye kadar bulunan en eski Mezopotamya belgelerinden biri olması açısından eşsiz bir yer tuttuğu kaydedildi.


Kaynak: Prof. Kenan Haspolat