Çeşitli kaynaklarda yer alan bilgilere göre, şehri çevreleyen tarihi surların dışında ikinci bir savunma hattı daha bulunuyordu. Günümüzde bazı yerlerde sadece kalıntıları kalan İki sur arasındaki hendekte zamanında nehir gibi sular aktığı kaydediliyor.

TARİHİ SUR SİSTEMİ ŞEHRİ İKİ KEZ KUŞATIYORDU

Tarihi şehir yapısının merkezinde yer alan surlar, sadece bir savunma duvarından ibaret olmadığı, bugünkü ana surun hemen dışında, onun yaklaşık yarı yüksekliğinde ikinci bir surun daha bulunduğu ifade edilerek, bu ikinci surun, zamanla büyük ölçüde yıkılsa da hâlâ bazı bölgelerde 5-10 metrelik kısımlarıyla ayakta kalmayı başardığı bildirildi.

Ana sur kadar gösterişli olmayan bu ikinci duvarda burçlar ve siperlerin yer almadığı, ancak stratejik bir savunma hattı olarak dikkati çektiği, şehri kuşatan bu çift katmanlı savunma sisteminin, tarih boyunca pek çok saldırıya karşı bir kalkan görevi gördüğü anlatılıyor.

SURLAR ARASINDA NEHİR GİBİ HENDEK

Kaynaklarda, ikinci surun hemen dışında 10-12 metre genişliğinde ve bir o kadar da derinliğe sahip bir hendek bulunduğu belirtilerek, şöyle deniliyor:

''Sert kaya zeminin kırılmasıyla oluşturulan bu hendek, adeta ikinci surun çevresinde bir nehir gibi dolanıyordu. Hendek, 'Ayn-ı Zülal' ve 'Balıklı' kaynaklarından gelen sularla doluyor, böylece doğal bir savunma hattı işlevi görüyordu.

Bu detay, şehrin mimarisinde doğanın nasıl akıllıca kullanıldığını gözler önüne seriyor. Sadece taş duvarlarla değil, aynı zamanda su ile de savunma planlanmıştı.''

Diyarbakır daha yaşanabilir bir şehir olacak
Diyarbakır daha yaşanabilir bir şehir olacak
İçeriği Görüntüle

DİYARBAKIR'DAKİ KASIRLAR

Surların çevresinin sadece askeri amaçlarla değil, sosyal yaşam açısından da oldukça önemli olduğu ifade edilerek, dört bir yanda mesire alanları, köşkler ve bahçeler bulunduğu, Balıklı Kasrı ve Veznedar Kasrı'nın bu yapılardan bazıları olduğu, sur içindeyse yine köşk ve bahçelerin, tarihi atmosferi tamamlayan unsurlar olarak yer aldığı bildiriliyor.

İç Kale'de ise hükümet binalarının yanı sıra silah muhafazası için kullanılan tarihi yapılar ve bol su kaynaklı bahçeler bulunduğu kaydedildi.

SURLARLA İLGİLİ ASUR DÖNEMİNE AİT ÇİVİ YAZISI

Surların tarihine dair bilgilerin yalnızca yazılı belgelerde değil, üzerlerinde yer alan kitabelerde de kayıt altına alındığı ifade edilerek, şöyle deniliyor:

''Asur dönemine ait çivi yazısı ile yazılmış bir ibare, surların ne kadar eskiye dayandığını ortaya koyuyor. Ayrıca II. Konstantin’in halefi Valentinianus’un surları tamir ettirdiğine dair Latince bir yazıt, Bizans dönemine ait kitabeler ve II. Theodosius zamanında yapılan tahkimatlar da surların farklı dönemlerde sürekli olarak güçlendirildiğini belgeliyor.''
 

Kaynak: Doç. Bedri Mermutlu