İsrail’in güneyindeki Lakiş Ormanı’nda bulunan 2 bin yıllık Salome Mağarası, uzun yıllar boyunca ''İsa’nın ebesi'' olduğuna inanılan bir kadının mezarı olarak kabul edilmişti. Ancak son arkeolojik araştırmalar, burada yatan kişinin aslında Yahudiye Kralı Büyük Hirodes’in kız kardeşi Salome olabileceğini ortaya koydu.
İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan (IAA) arkeolog Vladik Lifshits ve Nir-Shimshon Paran’ın yürüttüğü çalışmaya göre, mezar mağarasının gösterişli mimarisi ve döneme ait süslemeleri, buranın Herodian hanedanlığına mensup soylu bir kadına ait olduğunu gösteriyor. Özellikle büyük avlu, mezar nişleri ve lüks yerleşim izleri, burayı dönemin elit sınıfına ait özel bir alan haline getiriyor.
HEM DİNİ HEM TARİHİ BİR MERKEZ
Salome Mağarası, Kudüs’ün 48 kilometre güneybatısında yer alıyor ve Bizans döneminde Hristiyan hacıların uğrak noktası olmuş. Burada bulunan bir kemik sandığında “Salome” isminin yazıyor olması, mağaranın Hristiyanlar tarafından İsa’nın ebesine ait kutsal bir alan olarak kabul edilmesine yol açmış.
Fakat tarihsel kayıtlar ve kazılarda bulunan buluntular, bu ismin o dönemde yaygın olduğunu ve mezarın daha çok Yahudi aristokrasisine ait bir figüre işaret ettiğini gösteriyor. Mağarada sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllara ait yüzlerce kil yağ lambası bulundu. Bu lambaların, Hristiyan hacılara satılmak üzere hazırlandığı düşünülüyor.
HERODİAN HANEDANI VE SALOME
Büyük Hirodes, MÖ 37. ile MÖ 4. yılları arasında Yahudiye’yi yöneten güçlü bir kraldı.
Tapınak Dağı’ndaki İkinci Tapınağı yeniden inşa ettirmesiyle bilinen Hirodes, aynı zamanda İncil’de Beytüllahim’deki erkek bebeklerin öldürülmesini emreden zalim kral olarak da anılır. Ancak arkeolojik bulgular, onun döneminin önemli bir inşaat ve kentleşme dönemi olduğunu da ortaya koyuyor.
Hirodes’in kız kardeşi Salome ise tarihsel kayıtlarda etkili bir saray figürü olarak geçiyor. Dönemin belgelerinde, birçok siyasi olayda aktif rol oynadığı belirtiliyor. Aynı zamanda, Hirodes’in torunu olan ve Hristiyan anlatılarında Vaftizci Yahya’nın idamını istemesiyle tanınan başka bir Salome daha bulunuyor. Bu durum, mezarın kime ait olduğu konusundaki kafa karışıklığını artırıyor.
TARİHÇİLER TEMKİNLİ YAKLAŞIYOR
Bar-Ilan Üniversitesi’nden arkeolog Boaz Zissu, bulguların heyecan verici olduğunu, ancak mezarın gerçekten Hirodes’in kız kardeşine ait olduğunu kanıtlamak için daha güçlü delillere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Yine de, mağaranın anıtsal yapısı, lüks eşyalar ve yerleşim izleri, buranın önemli bir aileye ait olduğuna işaret ediyor.
IAA, Salome Mağarası’nı, Judean Kings Trail adı verilen 100 kilometrelik arkeolojik ve tarihi rota içine dahil ederek koruma altına aldı. Bu sayede mağara, hem bilimsel hem de turistik açıdan daha fazla ilgi görmeye başladı.
2 bin yıllık bu gizemli mağara, yalnızca dini bir efsaneyi değil, Yahudiye tarihinin önemli figürlerinden birine dair yeni bir bakış açısını da beraberinde getiriyor.
Mezardaki ismin ardında gerçekten bir prenses mi yatıyor, yoksa inançla şekillenmiş bir efsanenin kalıntıları mı var? Bilim bu sorunun peşinde.