Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde lisansüstü eğitimine devam eden Anthony Raykh, laboratuvarda sıradan bir emülsiyon oluşturmak isterken, şişeye yağ, su ve manyetize nikel parçacıkları ekleyip çalkaladığında beklediği gibi bir ayrışma olmadı. Karışım, üstte yağ altta su yerine, antik bir Yunan vazosunu andıran tuhaf bir şekle büründü.

Üstelik bu durum tesadüf değildi. Raykh şişeyi her çalkaladığında sıvı yine aynı "vazo" şekline geri dönüyordu. Bu davranış, fizik yasalarının temel taşlarından biri olan termodinamikle doğrudan çelişiyordu.

''BU GERÇEKTEN TUHAF''

Raykh’ın danışmanı, polimer bilimi profesörü Thomas Russell, oluşan şeklin bilimsel açıklamasını bulmak için kolları sıvarken, ''Normalde, karışmayan sıvılar bir araya geldiğinde aralarındaki yüzey alanını minimize eder ve küresel damlacıklar oluştururlar. Fakat bu deneyde oluşan Yunan vazosu şekli, daha fazla yüzey alanı anlamına geliyordu — bu da termodinamiğin birinci yasasıyla çelişiyor gibi görünüyordu'' dedi.

MANYETİK ''ZİNCİR'' SIRRI ÇÖZDÜ

''Nikel parçacıklarının manyetik kutupları birbirini çekerek sıvının içinde görünmez zincir benzeri bir yapı oluşturuyordu. Bu zincirler, sıvının alışılmış şekil alma eğilimini bozuyor ve 'vazo' şeklini yeniden kuruyordu'' diyen Russell, bu olayın aslında doğa yasalarının ihlali olmadığını, ama daha önce hiç gözlemlenmemiş sıra dışı bir istisna olduğunu belirtti.

Russell, ''Termodinamik yasaları sistemin genel davranışıyla ilgilenir; parçacıklar arası mikroetkileşimlerle değil. Parçacıkların oluşturduğu bu manyetik düzen, yüzey enerjisini artırarak farklı bir forma yönlendiriyor'' dedi.

CERN'de kurşun altına dönüştürüldü
CERN'de kurşun altına dönüştürüldü
İçeriği Görüntüle

Bilim insanları, bu spesifik deneyin sonuçlarıyla ilk kez karşılaşıldığını ve Raykh’ın sıradan bir laboratuvar rutiniyle başlattığı deneyin, bugün fizik yasalarının sınırlarını tartışmaya açtığını ifade ederek, bu ilginç sıvının gelecekte manyetik yönlendirmeyle şekil değiştiren malzemeler, ilaç taşıma sistemleri veya nano-mühendislik uygulamalarında ilham kaynağı olmasının beklendiğini belirtti.


 

Editör: NAZMİ KAHRAMAN