Veli-Der açıklamasında “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan fiyat artış oranının (%57) beklendiği bir dönemde, muğlak açıklamalar ve belirsizlikler, özel okul sahiplerini okul ücretlerini %200 hatta %300’e varan oranlarda artırarak mağduriyeti derinleştirmeye sevk etmiştir” denildi.

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) özel okulların ön kayıt sürecinin başlamasının ardından artan fiyatlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Elazığ'da gençler arası kültür ve sanat yarışmaları Elazığ'da gençler arası kültür ve sanat yarışmaları

“Özel okul sahipleri mağduriyeti derinleştirmeye sevk etmiştir”

Veli-Der tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizin temel yasası olan Anayasa’nın 42. Maddesi açıkça belirtir, “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. “Son bir ay içinde, özel okulların ön kayıt sürecini başlatmasıyla birlikte, önümüzdeki eğitim-öğretim yılının ücretlerini açıklaması, özellikle özel okul velilerini mağdur etmiştir. Her yıl olduğu gibi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan fiyat artış oranının (%57) beklendiği bir dönemde, muğlak açıklamalar ve belirsizlikler, özel okul sahipleri okul ücretlerini %200 hatta %300’e varan oranlarda artırarak mağduriyeti derinleştirmeye sevk etmiştir.

“Devletin sorumluluğu nitelikli eğitim sağlamaktır”

Devletin sorumluluğu, nitelikli, bilimsel ve kamusal eğitimi tüm çocuklara eşit bir şekilde sağlamaktır. Ancak, kamusal eğitimin bilim dışı uygulamalarla gericileştirilmesi, niteliğinin düşürülmesi ve eğitim bütçesinin yetersizliği gibi sebeplerden dolayı veliler, özel okullara yönlendirilmektedir. Çocukları için nitelikli kamusal eğitim alamayan aileler bu sorunu kendi sosyo-ekonomik, kültürel yapısına uygun olarak, görece “nitelikli eğitim alabilecekleri özel okullardan karşılamaya, açıkçası çocuklarını “korumaya” çalışmaktalar. Yoksulluğun arttığı ve toplumun genel olarak ekonomik olarak gerilediği bir dönemde, özel okul sahipleri piyasa mantığı ile çalışarak eğitim-öğretim ücretlerini belirlemekte ve velileri zor bir sistemle karşı karşıya bırakmaktadırlar. Veliler, farklı okulların ücret artışlarına maruz kalarak her geçen gün bu mağduriyeti yaşamaktadırlar. Eğitim sisteminde tüm bu yaşananlar bir kez daha gösteriyor ki, hiçbir çocuğumuzun eğitim hakkını piyasanın inisiyatifine bırakmamak için, tüm çocuklara laik, bilimsel ve demokratik eğitim hakkını tanıyan bir kamusal eğitim modelinin masaya yatırılması ve hayata geçirilmesinin zamanı gelmiştir.”

Editör: Nazmi Kahraman