Ramsar Sözlemesi olarak bilinen Sulak Alanların Korunması Dair Sözleşme, 1971 yılında İran’ın Ramsar kentinde imzalanmış ve Türkiye'de bahse konu sözleşmeye 1994 yılında taraf olmuştu.

Ramsar Sözleşmesi, taraf ülkelerin her birini en az bir sulak alanı Uluslararası Öneme Haiz Sulak Alan olarak ilan etmelerinin yanı sıra bu sulak alanları korumak ve akıllıcı kullanımlarını sağlamakla yükümlü kılıyor.

"Dünya Sulak Alanlar Günü" sulak alanların önemi, korunması ve akılcı kullanımı konularında kamuoyu bilincini geliştirmek maksadıyla 1997 yılından bu yana her yıl 2 Şubat tarihinde kutlanmaktadır.

Sulak alanlar, yeryüzündeki tatlı suyun bir çoğunu bünyelerinde tutarak çevrede yaşayan insanlara sunar.

Yine baraj ve gölet gibi suni sulak alanlar da afet risklerinin azaltılmasının yanı sıra özellikle kış aylarında olmak üzere su kuşları için önemli bir beslenme, konaklama ve üreme alanı olarak hizmet vermektedir. Sulak alanlardan sağlanan balık, pirinç, vb. kaynaklar bütün canlılar için yaşam kaynağıdır. Bu nedenle su, sulak alanlar ve hayat birbirinden ayrılamaz.

DİYARBAKIR'DA KAYIT ALTINA ALINDI

Diyarbakır'da yapılan teknik çalışmalar sonucu 158 adet sulak alan tespiti yapılırken, bu alanlar Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Ulusal Sulak Alan Envanteri Yönetim Bilgi Sisteminde (SAYBİS) kayıt altına alındı.

Başlıca sulak alanları olarak Dicle ve Fırat Nehirleri, Batman Çayı’nın Diyarbakır il sınırları içinde kalan kıyıları, Kulp, Sarım, Sinek ve Ambar benzeri çaylar, Dicle, Kralkızı, Karakaya ve Batman Barajı gibi baraj göllerinin ilimiz sınırları içinde kalan kısımları, Devegeçidi, Göksu, Beşpınar, Ortaviran ve Gözegöl gibi yapay göletler yer alıyor.

Irak’tan yola çıktı, 1 ay sonra Diyarbakır’a vardı Irak’tan yola çıktı, 1 ay sonra Diyarbakır’a vardı

Editör: Özgür Ayaydın