Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis Köyünde 1978 yılında Abdullah Öcalan’ın liderliğinde 20 kişi ile ilk toplantısını yaparak kuruluşunu ilan eden PKK, tam 47 yıl sonra kendini Öcalan’ın çağrısı ile fesh etme kararı aldı. Kürt meselesinin çözümü için başlatılan süreç kapsamında Öcalan’ın çağrısı ile toplanan PKK 12. Kongresinde alınan kararlar bugün kamuoyu ile paylaşıldı.
Alınan kararlarda, PKK adı ile yürütülen silahlı mücadelenin sona erdiği ve PKK’nın kendini fesh ettiği belirtilerken, çarpıcı bir bilgi daha paylaşıldı. Açıklamada, örgütün kurucu kadrolarında yer alan “Fuat” kod adlı Ali Haydar Kaytan’ın 3 Temmuz 2018’de, Rıza Altun’un ise 25 Eylül 2019’da yaşamlarını yitirdiğini açıkladı.
PKK kurucularından olan Ali Haydar Kaytan ile ilgili bugüne kadar yaşamını yitirdiğine dair bir açıklama ve bilgi paylaşılmamıştı. Böylelikle 47 yıl önce 20 kişilik kurucu bir kadro ile kuruluşunu ilan eden PKK, bugün hayatta olan Abdullah Öcalan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan ile kendini fesih etme kararı almış oldu.
DEM Parti Milletvekili ve gazeteci Cengiz Çandar’ın yazdığı, “Dağdan iniş-PKK nasıl silah bırakır” adlı kitabında kurucu kadro ile ilgili, “PKK’nin resmi kuruluş tarihi olarak Kasım 1978 kabul edilmektedir. Diyarbakır’ın Lice ilçesinin Fis köyünde yapılan, yaklaşık 20 kişinin katıldığı bir toplantıda kuruluşu kararlaştırılan örgütün o toplantıda yer alan üyelerinin büyük bölümü, ölmüş ya da öldürülmüş, saf değiştirmiş ya da siyaset alanından çekilmiştir. O toplantıya katılanlardan bugün hayatta olan ve halen PKK saflarında bulunmaya devam eden isimler, Abdullah Öcalan’ın yanı sıra Cemil Bayık, Duran Kalkan ve Ali Haydar Kaytan’dır.
Bu isimlerin üçü de halen Irak sınırları dahilinde, “dağda” bulunmakta ve büyük ölçüde aynı siyasi hat üzerinde durmaktadır. Bu isimlerin yanı sıra, Abdullah Öcalan’ın Ankara’da üniversite öğrenciliği döneminde PKK’nin tohumlarını attığı sırada yanında bulunan (Mustafa Karasu, Rıza Altun gibi) birkaç isim, yine dağda faaliyetlerine devam etmekte ve kendilerinden “Ankara Grubu” olarak söz edilmektedir” demişti.