Anadolu'nun en dokunaklı ağıtlarından biri olan ''Hoy Memo'' türküsünün arkasında, bir annenin oğluna bilmeden kıydığı hazin bir hikâye yatıyor.
ANADOLU'NUN TÜRKÜLERİNDE GİZLİ BİR DRAM
Anadolu halk müziği, tarih boyunca yaşanmış acıların, sevinçlerin ve kayıpların sesi olmuştur. Her türküde bir yaşanmışlık, her ağıtta bir hikâye vardır. Bu hikâyelerden biri de yüzyıllardır dilden dile dolaşan ''Hoy Memo'' türküsüdür. Duygusal yapısı ve iç burkan sözleriyle dinleyeni derinden etkileyen bu türkü, aslında bir annenin kendi oğlunu bilmeden öldürmesi üzerine yakılmış bir ağıttır.
TRAJEDİ DİYARBAKIR’DA GEÇİYOR
Türkünün hikâyesi Diyarbakır’da geçmektedir. Net bir tarih verilmemekle birlikte, olayın geçtiği dönem araçların olmadığı, köyden şehre gitmenin günler sürdüğü zamanlardır.
Başkahramanımız Mehmet, yani halk arasında bilinen adıyla ''Memo'', eşi ve annesiyle birlikte bir köyde yaşamaktadır. Bir gün evdeki ihtiyaçları karşılamak üzere Diyarbakır’a doğru yola çıkar. Normalde birkaç gün sürecek olan bu yolculuğu bir günde tamamlar ve gece vakti köyüne döner.
Yorgunlukla evine giren Mehmet, doğrudan eşinin yanına, yatağa girer. Ancak evin içinde bu dönüşten habersiz biri vardır: annesi Sefer Ana.
SEFER ANA’NIN BÜYÜK YANIĞI
Gece uyanan Sefer Ana, gelininin odasının önünden geçerken içeride bir erkek olduğunu fark eder. Oğlunun şehirde olduğunu bildiği için, gelininin onu aldattığını düşünür.
Sinirle tüfeğini alır ve yatakta yatan kişiye iki el ateş eder. Vurduğu kişinin, oğlu Mehmet olduğunu fark etmesiyle büyük bir yıkım yaşar. O an gözlerinin önünde oğlunun son bakışı kalır.
İşte ''Hoy Memo'' türküsü, Sefer Ana’nın bu büyük acı üzerine yaktığı ağıttır. Türkü, hem bir annenin pişmanlığını hem de bir halkın yüreğine kazınan dramatik bir olayı anlatır.
KÜRTÇE'DEN TÜRKÇE’YE: AĞIT DİLLERİ AŞTI
Orijinali Kürtçe olan ''Hoy Memo'' türküsü, zamanla Türkçeye de çevrilmiş ve birçok müzik grubu tarafından seslendirilmiştir. Türkünün sözlerinde Memo’nun güzelliği, Diyarbakır’dan getirdiği şekerler, beyaz atı ve Sefer Ana’nın ona olan sevgisi yer alır. Her bir dizede, yaşanmışlığın izlerini görmek mümkündür.
İşte türkünün bazı bölümleri:
Kürtçe Orijinal:
Hoy hoy hoy memo
Mem ebasî, ebasî
Jahro dilo memo
Kurtekî ser kirasî
Türkçesi:
Hoy hoy hoy memo
Ebasili mem’im
Zavallı kalbim
Ne genç ve yakışıklı
Sefer Ana’nın "Sefer dayikê pîroz e" dizesiyle oğluna seslenmesi, onun hem pişmanlığını hem de oğluna duyduğu sevgiyi gözler önüne serer:
"Sefer ana sana kurban olur
Zavallı kalbim
Sefer ana sana kurban olur."
BİR AĞITTAN DAHA FAZLASI
''Hoy Memo'' türküsü, yalnızca bir ağıt değil, aynı zamanda Anadolu’nun derin kültürel mirasını da yansıtan bir belgedir. Her dizesinde yaşanmış bir trajediyi dile getiren bu eser, dinleyenlerin yüreğinde iz bırakmaya devam ediyor.
Bugün hâlâ söylenen bu türkü, annelerin dualarında, gelinlerin gözyaşlarında, köylerin sessizliğinde yaşamaya devam ediyor.