Diyarbakır'da, Ermeni Psikoposun İranlıların istilasından yalvararak kurtardığı kiliseden geriye yıkık duvar kaldı.
Tarihte Diyarbakır Hıristiyanlar için önemli bir kent oldu. Hıristyanlar için hac konaklama merkezinin de bulunduğu kadim kent Diyarbakır'da çok sayıda kilise ve bir manastırın olduğu çeşitli kaynaklarda yer alıyor..
Diyarbakır Müslümanlar için de Hıristiyanlar için bir çok değer barındırıyor. Bunlardan biri de Kırklar Dağı. Diyarbakır'ın Güneyinde yer alan Kırklar Dağı ile ilgili, 40 evliyanın mağaraya girip bir daha çıkmadığı ve 40 azizin kilisenin altında mezarının olduğu efsaneleri anlatılır.
İRAN İSTİLASI
Kırklar Dağı'nda Amid Metropoliti Mar Yuhanna Suar tarafından 484 yılında yaptırılan kilisede, 1746 yılında 20’den fazla ruhaninin görev yaptığı belirtiliyor.
M.S. 503 yılında İran kralı Kubad Diyarbakır’ı istila eder. Amid İranlılar tarafından yıkılıp talan edilmeye başlanır. Ermeni Piskoposu Surp Enün ulaştığı Kral Kubad'a yalvarıp yakararak, kiliseye dokunmamasını ister. Bu yalvarmalar sonucu sadece Kırklar Dağı'ndaki kiliseye dokunulmaz.
Bazı kaynaklarda da piskoposun yıkımı önlemek için yalvarmasının yanı sıra Kubad'a yüklüce altın ve gümüş verdiği de belirtiliyor.
BAKIMSIZLIKTAN YIKILDI
Kırklar Dağı'ndaki kilise istiladan zarar görmeden kurtulurken, 1700'lü yılın sonuna kadar ibadete devam etti. Sonraki yıllarda gayrimüslimlerin kenti terk etmesiyle bir çok yapı gibi bu kilise de kaderine terk edildi.
On gözlü köprüyü geçince Silvan yolunun güneyinde kalan Kırklar Dağı'ndaki bu kilise zaman içinde bakımsızlıktan yıkıldı. Kiliseden sadece yıkık bir duvar kaldı.