Yapım tarihi bilinmeyen kentin en eski camisi Diyarbakır Ulu Cami'deki 5 sembol kadim kenti anlatıyor.

Diyarbakır tarihi Sur İlçesi'nde kentin merkezinde yer alan Ulu Cami, 5. Harem-i Şerif olarak kabul edilir. Sütunlar ve du varlarında çeşitli figürlerin yer aldığı ve robotun mucidi El Cezeri'nin yaptığı belirtilen güneş saatinin bulunduğu Ulu Cami, her yıl yüzlerce yerli ve yabancı turistin ilgi çektiği yerler arasında bukunuyor.

5 SEMBOLÜN ANLAMI

F İ G Ü R L E R

Yapıldığı günden bugüne kadar ibadet yeri olarak kullanılan Ulu Cami'de yer alan semboller arasındaki en ilgi çekeni ise yan yana bulunan 5 sembol. Semboller, caminin güney duvarındaki Hanifiler bölümünün kuzeye bakan cephesinde yer alıyor.

BİRİNCİ SEMBOL

Bi̇ri̇nci̇ Fi̇gür

Duvarav kazılı bazalt taştan sembollerden ilki ve sonuncusu aynı anlamı taşıyor. Mihrap şeklinde olan birinci ve sonuncu semboller, yapının başlangıcından günümüze kadar bir ibadethane olarak kullanıldığını gösteriyor. Mekan Museviler, Hıristiyanlar tarafından ibadet yeri olarak klullanılmış ve son olarak da Müslümanlar tarafından camiye dönüştürülerek halen ibadet yeri olarak kullanılıyor.

İKİNCİ SEMBOL

İki̇nci̇ Sembol

İkinci sembol ise labirent görünümünde. Labirent şeklindeki bu sembol de, 9 bin yıldır yaşamın kesintiye uğramadan sürdüğü Diyarbakır'dan kıvrılarak geçen ve kadim Dicle Nehri ile kıvrım kıvrım olan kadim kentin sokaklarını anlatır.

ÜÇÜNCÜ SEMBOL

Ü Ç Ü N C Ü

Beş sembolün ortasında ise tarihi surlar anlatılır. Bu sembolle surlar sembolize ediliyor.

Yuvarlak sembolün dört tarafına da bir kapı şekli verilmiş. Bu kapılar da Mardinkapı, Urfakapı, Dağkapı ve Yenikapı'yı temsil ediyor.

DÖRDÜNCÜ SEMBOL

D Ö R D Ü N C Ü

Dördüncü ağaç seklindeki sembol de bolluk ve bereketi temsil eder. Hayat ağacı sembolü bütün dinlerdeortak bir semboldür.

ULU CAMİ

C A M İ

Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen yapı M.S.639 yılında Müslümanlar tarafından Diyarbakır feth edildikten sonra camiye dönüştürülmüş. 

Fetihten önce yapı, Hıristiyanlarca kentin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesi olarak kullanılıyordu. Anadolu’nun en eski camilerinden olan Ulu Cami  Müslümanlar tarafından 5. Harem-i Şerif (Mukaddes Mabed) olarak bilinir. 1091 yılında esaslı bir onarım geçirmiştir. Plan itibariyle Şam Emeviye Cami’nin Anadolu’ya yansıması olarak yorumlanır. 

Camiye Diyarbakır’da hüküm sürmüş bütün devletler büyük önem vermiş ve onarmışlardır. Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah, İnal ve Nisanoğulları, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev, Artuklular, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan ve Osmanlı Padişahlarından bir çoğuna ait kitabe ve fermanlar Caminin muhtelif yerlerinde görülmektedir.

Camide, Hanefiler ve Şafiler Bölümü, iki medresesi (Mesudiye ve Zinciriye), doğu-batı maksuresi, minaresi, abdesthane kısımları bulunmaktadır. Bütün bu külliyenin ortasında büyük dikdörtgen bir avlu yer almaktadır. Camiye giriş üç ayrı yerden sağlanır. Doğuda olan kapı ana (taç) kapıdır.