HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de gerçekleştirdiği basın açıklamasında, Dünya Çocuk Hakları Günü’nü ilan eden batılı ülkelerin Gazze’deki soykırıma destek olduklarını ve bu soykırımda 7 ekimden günümüze 5 bin 500 çocuğun katledildiğini söyledi.

Dünya Çocuk Hakları Günü’nün tarihsel arka palanına atıfta bulunan Dinç, yüz yıl önce ilan edilen Dünya Çocuk Hakları Günü’nün birinci ve ikinci dünya savaşlarında rafa kaldırıldığını belirtti.

Batı tarafından ilan edilen Dünya Çocuk Hakları Günü’nün yine batı devletleri tarafından çiğnendiğini ifade eden Dinç, “1989'da Birleşmiş Milletler, Dünya Çocuk Haklarını Günü dediğimiz bugün ile ilgili Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzaladılar. Sadece Amerika bu sözleşmeye taraf olmadı. O zamanki Birleşmiş Milletlere üye olan tüm ülkeler bu sözleşmeyi imzaladı ve çocuk haklarını korumaya yönelik gerçekten önemli bir adım atıldı. Batı aslında bu çocuk hakları bildirgesini veya sözleşmelerini imzalarken kendi barbarlıklarını frenlemek için yapıyorlardı. Yoksa onlar için çocuk hakları, insan hakları diye bir şey yoktur. Batının tek bir şey vardır, çıkarlarıdır. Tarih buna şahittir. Batının tarih boyunca yaptığı soykırımlar şahittir. Hiroşima ve diğer soykırımlar hepimizce malumdur. Muz bahçesinde çalışan çocuklar, muz yediler diye ellerini kesen batı değil mi? Bundan 40 yıl önce yetim ve kimsesiz çocukları pazarda satan batı değil mi? Batı hiçbir zaman uygar olmadı ve hiçbir zaman insan haklarını, çocuk haklarını gözetmedi.” dedi.

“DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ FİLİSTİNLİ BİR ÇOCUK İÇİN NE İFADE EDİYOR ACABA?”

Gazze’de 5 bin 500 çocuğun 7 Ekim’den bu yana siyonist işgalciler tarafından katledildiğini ifade eden Dinç, “Şu an burada biz Dünya Çocuk Hakları Günü’nü anarken Filistin'de, Gazze’de mahallelerinde oynarken çocuklar katlediliyor. Kendi evinde katlediliyor, annesinin kucağında süt emen bebekler katlediliyor. Hatta dünyaya gözünü açmamış annesinin karnındaki çocuklar dahi katlediliyor. Soruyoruz hani çocuk hakları? Hani insan hakları? Bugün Birleşmiş Milletlere üye 193 ülke Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyorlar. Dünya Çocuk Hakları Günü bir Gazzeli, Filistinli çocuk için ne ifade ediyor acaba? Filistin'de annesini, babasını kaybetmiş ve 5 bin 500 çocuk katledilmiş, bu çocuklar için acaba Dünya Çocuk Hakları Günü ne ifade ediyor? Batı yaptığı bu soykırımla yüzyılda elde ettiği çocuk haklarını çer çöp etmiştir. Artık bu günden sonra insanlık, Birleşmiş Milletler’in yaptıkları ya da bu insan haklarından, uluslararası hukuktan bahsedenlere insanlık artık güvenir mi? Bugün Gazze’de yaşanan soykırımdan daha büyük olan soykırım, bu vahşete ve katliama sessiz kalmaktır. Dünya düzenini bozan bu siyonistlere karşı sessiz kalmaktır.” diye belirtti.

“DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ’NÜ KUTLAYAN ÇOĞU ÜLKELER İ GAZZE’DE Kİ SOYKIRIMIN FAİLLERİDİRLER”

1400 yıl önce Peygamber efendimiz tarafından oluşturulan savaş hukukunda; kadınlara, çocuklara ve evine sığınanlara dokunulmaması emrini hatırlatan Dinç, bu emre binaen medeniyetimizce 1400 yıldır bu hukuka riayet edildiğini fakat yüz yıl önce batılı devletlerce ilan edilen Dünya Çocuk Hakları Günü’nü ve buna binaen imzalanan sözleşmeleri yine batılı devletlerce çiğnendiğini vurguladı.

Dinç, "Bunlar yüz yıllık bu haklardan bahsettiler ama hepsi ne zaman çıkarlarına ters düştülerse ne çocuk ne kadın ne yaşlı tanımadılar. Bugün Gazze’de insanlık suçu işleniyor. Hastanelere saldırılar yapılıyor. Bugün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutlayan çoğu ülkeler bizatihi bu soykırımın failleridirler, destekliyorlar. Biz inşallah bu soykırımı her yere duyurmaya devam edeceğiz. Bunu asla ama asla unutmayacağız ve her zaman bunu dile getirmeye de devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

DİNÇ: FİLİSTİN HALKININ TEK TEMSİLCİSİ HAMASTIR

Gazze’de yaşanan soykırımın sonlandırılması ve tekrar etmemesi için olayları doğru okumak gerektiğini belirten Dinç, “Siyonistler sadece Müslümanlar için bir tehdit değildir tüm insanlık için bir tehdittirler. Gazze’de ki katliamlar yeni değil. 1917'de İngilizlerin Filistin'i işgal ettikten sonra yaşanan katliamlar, işgallerdir. Aksa Tufanı Harekâtı olarak başlatılan 7 Ekim meselesi de sadece 7 Ekim’de başlamış bir mesele değildir. Aksa Tufanı Harekâtı, Filistin'de işgalci israilin 75 yıldır gerçekleştirdiği işgal ve katliamlara karşı oluşan öfkenin bir patlaması sonucudur. O zaman Filistin halkı Birleşmiş Milletlere çağrılar yaptı, uluslararası kamuoyuna bunu duyurdu. İslam ülkelerine de çağrı yaptı. Ancak kimse kınamadan başka bir şey yapmadı ve bugün Filistin halkı kendi başının çaresine bakmak zorunda kaldı. Bugün Filistin halkının tek temsilcisi; mücadele eden kıyam eden cihat eden HAMAS’tır.” dedi.

“LİMANLARIMIZDAN İŞGALCİLERE YAKITIN, GIDANIN GİTMESİ KABUL EDİLEMEZ”

Siyonist işgalcilerin Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği soykırımın durdurulup sonlandırılması için Türkiye’nin atması gereken adımları hatırlatan Dinç, “Bu soykırımların durdurulması için Türkiye'nin başını çektiği bir yardım koridoru veya bir deniz filosu bir an önce Gazze’ye çıkarılmalı ve bu konuda da direkt Gazze’ye gidilmesi sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği sağlanarak Gazze’ye acil bir şekilde insan yardım ulaştırılmalıdır. İncirlik ve Kürecik'te ki soykırım ortaklarından ABD'nin üsleri de bir an önce kapatılmalıdır. Havalimanları ve deniz limanları siyonistlerin her türlü gemi ve uçaklarına kapatılmalıdır. Ticari ve askeri ilişkiler siyonistlerle asla kurulmamalı ve bir an önce bu ticari ilişkiler kesilmelidir. Bugün Gazze’deki çocuklar ilaçsız, besinsiz, elektriksiz kalmış iken bizim limanlarımızdan işgalcilere yakıtın, gıdanın gitmesi veya farklı içeceklerin gitmesi asla kabul edilebilir bir durum değildir. Türkiye işgal devam ettiği sürece siyonistlerle bütün ilişkilerini askıya almalıdır. Yaptığı bütün ekonomik siyasi ve askeri anlaşmaları feshetmelidir. İsrail bir terör devletidir ve Türkiye'de israile terör muamelesi uygulamalı, terör devleti olarak lanse etmeli, öyle tanımalıdır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da sonra israile gidip Filistinli kardeşlerimize katleden, bu soykırıma ortak olan kim varsa tespit edilmeli, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmalı ve insanlık suçu işlediğinden dolayı yargılanmalı, ne kadar mal varlığı da varsa el konulmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“BOYKOTU SÜRESİZ BİR ŞEKİLDE DEVAM ETTİRELİM”

Halka meydanları boş bırakmama çağrısını yineleyen Dinç, “Meydanları doldurmanız, Filistin'deki haklı ve meşru mücadele eden mücahitlere moral olmaktadır. Bununla birlikte boykotu süresiz bir şekilde devam ettirelim. Esnaf kardeşlerimize de çağrımız şudur; işgale, siyonistlere destek açıklamasında bulunan firmalar ile ne alışveriş yapın ne de onların malını alın ve ne de satın. Bu konuda onlara da süresiz bir şekilde boykot uygulayın. Aynı şekilde halkımıza son çağrımızda şudur; Filistin halkının insani yardıma ihtiyaçları var. Maddi yardımlarımızı kesintisiz bir şekilde devam ettirelim. Bu kardeşlerimize yardımlarımızı esirgemeyelim. Filistin'e sınırı olan ülkeler olan Lübnan, Mısır, Suriye, Ürdün halklarına da çağrımız şudur; sınıra akın edin, işgal bitene kadar sınırlarda nöbet tutun ve bir yolunu bulup Gazzeli mazlum kardeşlerimize yardım ulaştırmak için gayret gösterelim ve asla sınırları sınır nöbetlerini terk etmeyelim.” şeklinde konuştu.

“SİYONİSTLERLE TÜM İLİŞKİLERİNİZİ KESİN. İSRAİL'İ DEVLET OLARAK TANIMAYIN”

Son olarak işgalci siyonistlere ve İslam ülkelerine de çağrıda bulunan Dinç, “Filistin topraklarından size vatan olmaz. O topraklar size ait değildir. O toprağın her karışında milyonlarca bebeğin, çocuğun kanı var. O kanın aktığı topraklar size yar olmaz. Nereden gelmişseniz aynı yere geri dönün. Siz hiçbir şekilde yaptığınız bu soykırımlara rağmen Filistin topraklarında rahat edemezsiniz. Bir tek Müslüman da kalsa orada sizi bırakmayacak, bu işgalinize sessiz kalmayacaktır. İslam ülkelerine de çağrımız şudur; siyonistlerle tüm ilişkilerinizi kesin. Terör devleti İsrail'i tanımayın. Hiçbir şey yapamıyorsanız elçinizi geri çekin. Bu vesileyle anlattıklarımın sonucu eğer bugün Dünya Çocuk Hakları Günü ise Dünya Çocuk Hakları Günü kutlu olsun diyorum.” diye belirtti.

Editör: Nazmi Kahraman