Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Başkanı ve Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cesur, endokrin bozucu kimyasallarla ilgili uyardı.
Cesur, başta plastik olmak üzere doğada bulunan birçok faktörün endokrin bozucu olduğunu ve vücutta problemler meydana getirdiğini belirtti.
Avrupa Hormon Gününün dört temel konusundan birinin endokrin bozucu kimyasallar olduğu bilgisini veren Cesur, bu sebeple panel konularını endokrin bozucu kimyasallar olarak belirlediklerini kaydetti.
Günlük hayatta hemen hemen her alanda endokrin bozucu kimyasallarla karşılaşıldığını aktaran Cesur, "Plastikler, pestisitler, evde kullanılan yanmayı engelleyici teflon gibi koruyucu malzemeler, bazı bakım ürünleri gibi çok sayıda endokrin bozucu kimyasallar günlük hayatımıza girdi." dedi.
Endokrin bozucu kimyasalların insan vücudunda hormonal aksta problemler meydana getirdiğini ifade eden Cesur, şöyle konuştu:
"Fiziksel aktiviteler yapın. Sağlıklı beslenin. Yeterince uyuyun. D vitamini alımını sağlayın. Yoğurt, badem, fasulye ve koyu yapraklı yeşillikler kemiklerinizi ve dişlerinizi korumaya yardımcı olacaktır. Plastik ambalajlardan kaçının. Plastik kaplar ve şişeler yerine cam veya paslanmaz çelik kaplar kullanın. Şişe suyu yerine musluk suyu için ve asla mikrodalgada plastik kullanmayın. İç mekanlarda hava kalitesini iyileştirin. Bakım ürünlerinizi ve kozmetiklerinizi akıllıca seçin."
Doğru bir teşhis almanın önemine işaret eden Cesur, açıklanamayan kilo alımı veya kilo kaybı, soğuğa karşı hassasiyet, iştah değişiklikleri, kırılgan saç ve tırnaklar, yorgunluk, kuru ve pul pul dökülen cilt, depresyon, aşırı susama, erken veya geç ergenlik belirtileri, yetişkinlere özgü libido kaybı, düzensiz adet döngüleri, kısırlık gibi belirtilerden herhangi birinin yaşanması durumunda doktora başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
TEMD Endokrin Bozucular Komisyonu Başkanı Prof. Dr. İlhan Yetkin de, bugüne kadar 600'e yakın endokrin bozucu tespit edildiğini kaydetti.
Endokrin bozucuların son 30 yılda oldukça geniş bir alan yayıldığını dikkati çeken Yetkin, şu açıklamalarda bulundu:
"Günlük hayatta temas ettiğimiz birçok şeyde endokrin bozucu kimyasal mevcut. Hem denizlerimizde hem topraklarımızda çok miktarda var. Bu plastiklerin birçoğu topraktan bitkilere geçiyor ve bizler de o plastikleri tüketiyoruz. Plastik dışında günlük hayatımızdaki yabani bitkileri öldürmek için kullanılan maddeler, bazı makyaj malzemeleri, her gün mutfaklarımızda kullandığımız yanmaz yapışmaz özellikli teflonların bir kısmı, boyalar gibi pek çok endokrin bozucu var. İnsülin direncinin ortaya çıkmasında da maalesef endokrin bozucu madde dediğimiz maddeler etkili. Diş macunları da endokrin bozucu. Mutlaka dişlerimizi fırçalayacağız ama en az altı defa çalkalayacağız. Altı defa çalkalandığında bile diş macunu partiküllerinin kaldığının söyleyebiliriz."