Türkiye'deki 11 ili etkileyen 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremde Diyarbakır'da görev yapan kadın gassal Fatma Çınar, o süreçte psikolojik olarak çok etkilendiklerini söyledi.

Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı'na bağlı Cenaze Hizmetleri ve Mezarlıklar Müdürlüğü'nde çalışan üç kadın gassaldan biri olan Fatma Çınar, mesleğini, pandemi ve deprem sürecini anlattı. Çınar, “Depremde gelen araçta anne, baba, çocuklar; bütün bir aileyi almak gerçekten bizi çok etkiliyordu. Günler geçti, eve gittiğimde yemek hazır olduğunda çocuklarımı çağırdığımda üzülüyordum, çağıramıyordum. Çünkü aklıma o aile geliyordu.” dedi.

42 yaşındaki Fatma Çınar, 4 yıldır gassallık yapıyor. Çınar, pandemi ve 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde kentte hayatını kaybeden insanları yıkadı. Fatma Çınar, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, bu işi neden yaptığını anlattı. Çınar, "Manevi yönden insanların acılarını paylaşmak, teselli etmek ve cenaze yıkamanın da sevabını ayrıyeten bildiğim için yapıyorum."ifadelerini kullandı.

Kadın gassal Fatma Çınar

Yola çıktı, Diyarbakır'da 21 kat artacak Yola çıktı, Diyarbakır'da 21 kat artacak

Deprem sonrası adli tıptan gelen kanamalı, kokan cenazelerde giydikleri kıyafetlerin daha sonra koktuğunu belirten Çınar, bir cenaze haber geldiğinde, işlemin ellerine ulaşmasından sonra tüm ekip olarak harekete geçtiklerini kaydederek, şöyle dedi:

“Mezar kazanından kepçecisine, erkek imamdan tutun kadın gassala kadar tüm arkadaşlar, birim olarak hazırlık yaparız. Araç gider cenazeyi alır bizde burada teslim alırız. Burada yıkama işlemini gerçekleştiririz. Ondan sonra aileye yardımcı olabilecek şekilde cenaze aracıyla aile mezarlığı, asri mezarlık, neresi olursa olsun yardımcı olunur. Son dakikaya kadar bütün işlemler yapılır. Normal bir cenazede naylonsuz kefen kullanırız. Ama adli tıptan veya kanamalı cenaze olduğu zaman naylon kullanılır. Ölü, temiz bir cenaze ise 25-30 dakika arasında yıkanılır. Kanamalı ise bizi uğraştıracaksa 40 dakikayı da bulur, süre değişiyor.Pandemide cesetler bize bir bütün olarak gelirdi. Ama depremde zarar görmüş halde gelirdi. 2-3 gün geçtikten sonra koku dayanılmaz bir hal alıyordu. Yıkamadan çıktıktan sonra kıyafetlerimizi ne kadar yıkasak da koku siniyordu. Depremde gelen araçta anne, baba, çocuklar; bütün bir aileyi almak gerçekten bizi çok etkiliyordu. Günler geçsede eve gittiğimde yemek hazır olunca çocuklarımı çağırdığımda üzülüyordum, çağıramıyordum. Çünkü aklıma o aile geliyordu. Baba ile erkek çocuğunu erkek imama teslim ediyoruz. Kız çocukları ile anneyi ben yıkıyordum. Çok zor bir süreçti. Pandemi de zordu. Ama şu an anlatıyorum, o zamanki ruh halime döndüğümde gerçekten çok çok zordu.”

Kadın gassal Fatma Çınar

"Birinci derecede yakınımı yıkamak istemem"

Birinci derece bir yakını olduğunda yıkamaya girmek istemediğini kaydeden Çınar, “Bende çok etki bırakıyor. Herkesin hikayesini dinlediğiniz zaman bunu kafanızda tutmamanız lazım. Ayrı ayrı üzüldüğünüz zaman insan artık kendi dengesini kaybediyor. Aklımızda iz bırakanlar oluyor. Adam gelip eşinin başında ağlar, af diler, helallik ister. Çok şeye tanıklık ediyoruz. Bizde çok etki bırakanlarda var. Benimle birlikte 3 kadın gassal var. Vardiya sistemiyle çalışıyoruz. Günde bir kişi geliyor. 16 saat çalışıyoruz, ertesi güne diğer arkadaşımız geliyor.” diye konuştu.

Bu göreve İlk başladığı zaman adli tıptan cenaze var denildiğinde çok korktuğunu, çekindiğini aktaran Çınar, “Geldiği zaman bakardım, acaba nasıl bir şey yıkayacağız. Deprem sürecinde cenazeler adli tıptan geldiği için süreç bizi buna alıştırdı” şeklinde konuştu.

Editör: HABER MERKEZİ